29 Ekim 2010 Cuma

şifa niyetine .. nane limon ..

nane limon mideye iyi gelir .. rezene gribe faydalı .. hımm .. ıhlamur üşütünce iyi gider .. çorba her derde deva .. peki başka ne vardı ? örneğin kalp kırığına ne iyi giderdi .. hah evet alkol! ayılınca soda ayran .. sonra gene alkol .. ölene kadar kusana kadar böyle .. kusunca gene nane limon ..

peki ya üzüntüye ne iyi gelir ? hayal kırıklığı ? gönül kırgınlığı ? .. bi ilacı olsa .. içsek .. bitse .. hooop kendi gerçekliğimiz yaratılsa .. inception gibi .. ama ilaç legal ve kullanımı yaygın olsa ..

mesela inception olsaymışım .. misal .. burası benim evimmiş mesela .. koltuğun kenarını mesken edinmişim de , üstüme perdeyi örtmüşüm de evim olmuş orası .. vallahi yetermiş .. aslında evim barbie bebek evi gibi olurmuş .. hayat hiç yıpratamamış ya barbieyi .. tek derdi hani partiye gitsem , amanda nasıl giyinip nasıl süslesemmiş tek derdi barbienin .. baktığı tarafta doğurmuş ya güneşi .. e daha ne olasıymış değil mi?

hani diyorum ki .. annemin hasta çorbası .. iyileştirir mi kırılan kanatlarımı ?


biterken de don't speak çalıyo .. şaka gibi .. yok yok .. bana öyle gelmiştir .. kurarım zira .. evet alkol .. cankuş .. tekkuş .. alkol ..

26 Ekim 2010 Salı

21 Ekim 2010 Perşembe

sordum .. bilemedin ..

oysa dedi ansızın .. sigarasından son fırtını çekerken beyninde fingirdeyen düşüncelere karşı çıkmak istercesine .. ben bunların hiç birini istemiyordum aslında .. oysa dedi tekrar .. eline taşıyamadığı bir silah verilip savaş alanına gönderilmiş çocuk gibi baktı birden etrafına .. anlamlandırabilmek için gözündeki sarı cisimciğe düşen görüntüleri .. ben sadece masallarda anlatılan topraklarımızdan istiyordum bi parça.. minicik bir parça.. orda huzurla yaşayıp öyle de ölecektim .. oysa şimdi nerdeyim .. baksana .. elime insan öldürmem için verilen bir silah var .. benden kendimi unutmam isteniyor .. ve bırak bunları ben daha taşıyamıyorum bile bunu ..

bitti sonra sigarası .. sanki gördüğü bütün kötülükleri öldürür gibi söndürdü sigarasını .. hırs ve öfkeyle ezdi filtreyi .. odanın içine baktı boş .. bomboş gözlerle .. saniyeler süren sigaranın aptallığını atınca üzerinden ürktü içindeki durumun ahval ve şeraitinden .. en çok sorduğu soruydu kendine son zamanlarda .. insanlar gibi kendi de bıkmıştı sorgulamaktan .. "peki napıcam ben?" işte gene ordaydı koca soru işareti .. aylardır sırtında duran kamburu .. yavaş yavaş yer etmeye başlamıştı kendine en acısı da .. zira geçip bitmediği zamanla küçülmediği gibi büyüyordu an be an .. evini sırtından ayırmayan kaplumbağa gibi onunla yaşıyordu .. ama ne alışıyor ne de kabullenebiliyordu .. acıyodu işte .. canı yanıyordu .. soru işaretinin kalbine takılan kancası kanatıyordu çünkü .. ne alıveriyordu canını .. ne de sevinç ünlemine dönüşüyordu..

koyuvermek lazım bazen diyordu düşünürler .. akıntıya bırakmalı bazen kendini .. belki de ona karşı kürek çekmek en büyük hata .. oysa görmeliydi .. bilmeliydi gideceği yeri kendini akıntıya bıraktığında dahi .. zira huzursuzdu yapısı .. bilmeliydi , görmeliydi .. belkide yapamadığı mühendisliğin kattığı tek şeydi hayatına .. hayaller hayatında asla yer bulamamıştı .. onları elinde süpürgesiyle kovalayan bir cadı olmuştu hayat boyu .. şimdiyse sıkı sıkıya sarıldığı realite ters köşe yapmış ardı ardına kroşelerini gömmüştü o makyaj dahi yapmaya kıyamadığı duygularına ..

soruyordu kendine kanındaki alkol oranı arttığı zamanlarda ,, kulağına fısıldıyordu ama hafiften .. bak .. sorucam sana bunu .. bu arada düşün makul bi cevap bul .. susup kalma , boynunu eğme bana diye .. tekrarladı hep .. bak .. sorucam .. kaçma .. gelecek bu sorunun zamanı .. düşün .. zaman geçti .. birden geldi soru çat diye .. hay allah hiçte beklemiyoduk sizi dedi .. düşüncelerim dağınık kusura bakmayın .. bilsem geleceğinizi şöyle dip köşe bi temizliğe girerdim .. ne gülümsedi sorucu ne bir tepki verdi .. hadi dedi .. cevap ver bana .. tanıdığım zamanda düşünmüş bulmuş olmalısın .. baktı öyle .. gözünde akmaya nazır tek damlayla.. yok dedi cevabı .. istedğin cevabı verecek tek bir sebep bulamadım .. aksine bi çok neden buldum gitmen için .. ama kalman için nedenim yok ..

üzüldü sorucu .. sarıldı boynuna .. bütün analitik hissiyatını çıkardığı ceketinde bıraktı .. sarıldı ağladı sabahlara kadar .. kendine üzüldü .. üzüldü ..

bi sigara daha yaktı ..

=)

güldüm .. çok güldüm .. :))




19 Ekim 2010 Salı

victoria

bi şarkı vardı .. ayy .. dilimin ucunda .. neydi o ..


"Lad did you know a girl was murdered here?"
"This fatal tragedy was talked about for years"
Victoria`s gone forever
Only memories remain
She passed away
She was so young

Without love
Without truth
There can be nothing back.. dio ..

her dinlediğimde victorianın çığlıkları gelir kulağıma .. içim cız eder ..

15 Ekim 2010 Cuma

der üstad ..

Nasıl bittiyse bundan öncekiler, bu da biter.. Bite bite sonunda bende biterim.. Olur biter !!

der .. Nazım Hikmet ..

14 Ekim 2010 Perşembe

girl with silly heart ..

















found this pic in Adele's blog and really impressed it .. it really describes me and i guess everybody :) thanks her for this .. hope u enjoy :))

bir'den..

" geceyle gündüz arasında kalmış bir saatin
ne akrebi olabilirim ne yelkovanı "

dedi .. kararsızlığı her gördüğü yerden ivedilikle seyirtirken takılıp kalmıştı bu sefer .. oysa dedi .. ne idim ben .. nasıldım .. neler istiyordum .. şimdi nerdeyim .. yaaa dedi neydim demeyeceksin hatun kişi .. ne oldun bak ? gülümsedi dudaklarını yamultup .. acı acı .. hiç aklında olmayan ama aslında onu hiçte yalnız bırakmayan ihtimal tekrar doğmuştu işte .. %si çok düşükte olsa vardı böyle bir ihtimal ve yetiyordu içini kemirmesine .. yetiyordu sorgulamasına herşeyi .. herşey çok net'miş gibi birde bu vardı hayatında artık.. onun hassas dengesine en ağır darbelerle el eden .. aldığı nefesi daha bi uzun zamanda vermesine , kafasındaki düşüncelerin daha uzun dolanmasına neden olan ..

sıkıldım dedi .. kendimden de aldığım nefesten de .. her sabah uyandığım bilinmezden de .. düşündü bir an .. bir dörtlük değdi diline ..

" olacak olan olur ..
beklenen gelir
bugün doğan
yarın elbet ölür "

ama artık ne sebata ne de tevekküle takat kaldı ..

13 Ekim 2010 Çarşamba

final scene

herkesin güzel dileklerine , a hey heyylerine , motive edici hal ve tavırlarına, umut beslememe vesile olan tüm kahve , bakla , tarot, iskambil fallarına , ay vallahi hissediyorumlara , kesin olucak lan uzatmalardasınlara , bi arkadaşım var çalışıyoruzlara , hayatıma giren tüm meleklere .. iyiliklere .. güzelliklere ve sırtımın sıvazlanmasına rağmen .. çok yoruldum ben artık canlar .. aramaktan , çabalamaktan, bulamamaktan , umut ettiğimin yanında umudumun kırılmasından yoruldum ..

1 Ekim 2010 Cuma

ah be kimya'm ..

ah canım , ah cicim , ah kara gözlü şekerim ..

sen nasıl seviyorum hala anlamadın .. sana yıllarımı verdim .. en uyunası gecelerimi sırf sana sevdamdan es geçtim .. sabahlara kadar seni düşünüp düşlerimde seni gördüm .. içim titredi her baktığımda sana , ellerim titredi sana layık olamadığımda .. en büyük gözyaşlarımı da, en büyük sevinçlerimi de sen yaşattın bana .. en çok seninle olgunlaştım ve seninle öğrendim ben analitik düşünmeyi .. sen arındırdın beni sıradan olmaktan ve seninle mümkün kılındı presentabl ve kalifiyeliğim ..

ben seni bu kadar severken , senin için ailemden , evimden vazgeçerken sen naaptın peki bana ? hımm .. ben sana gözyaşları dökerken , uğruna sabahlarken ve hala senin olayım diye uğraşırken sen naaptın bana sorarım ..

ittin elinin en tersiyle .. ben sana her sokulduğumda yok dedin .. istemiyorum seni .. oysa ne eksiğim vardı dierlerinden .. bi parça deneyim .. e kimse de zaten yeni mezunken deneyimli olamıyor .. sen de biliyorsun bunu ama yok .. 40ına kadar süründürüp sonra mı basıcaksın bağrına beni ?

sevgimi, hevesimi ve heyecanımı hiçe sayıp daha ne kadar yok sayacaksın senin için aldığım 4buçuk yıllık eğitimi ? sızlamayacak mı için sana daha yetkin bir mühendis olmak için harcadığım geceleri düşndüğünde ..


ah eğitimim .. ah ideallerim .. ah benim gençliğim .. ama ne var bilio musun? bunları bilerek gene girsem o lanet sınava gene seni yazardım , gene seni okurdum kimya mühendisliği .. hala çok aşığım sana ,, hala isminin telaffuzu bile heycanlandırıyo beni .. içimi eritiyo .. sen beni unutsan da ben diplomama bakıp iç geçiriyorum .. elbet bir gün benim olacaksın .. elbet bir gün ben de kimya mühendisi olucam ..