27 Ocak 2010 Çarşamba

zor zamanlar

tamam kimse kolay olucağını söylememişti .. burda anlaşalım .. kendim kaşındım ve halen de kaşınıyorum .. belki bir çoğuna tanınmayan fırsatlar bana gümüş tepside sunulurken ben tüm şımarıklığımla elimin tersine dahi gerek duymadan ,, burun kıvırarak itiyorum güzel günleri .. daha doğrusu öngörülen düzeydeki güzel günleri .. ama ben bunu istemedim ki .. bu kadr insan beni önemsediğini söylerken acaba neyi kastediyo .. hani umutlar ,, mutluluklar falan ..

bi taraftan ailem benim için en iyiyi yaptıklarını düşünüp beni kuledeki rapunzel gibi çıkışsız koyarken ,, diğer taraftan arkadaşlarım haketmediğim eleştiri oklarıyla saldırıyolar bana .. acaba aklınıza gelmiyor mu bunun benim(!!) hayatım olduğu? hani empati iyi bişiydi ya .. külliyen yalan .. eksik cümle .. anlatana göre de göreceli bi bozukluğu var .. işteş eylemlerde iyidir empati .. (kişisel gelişime yeni bi soluk getirdim .. yaşasın ..) zira ben herkesi anlayıp "böyle dedi ama aslındaaa .. " diye cümleler kurmaktan , fazla anlayışlı ve sabırlı olmaktan sıkıldım .. ve ben kendimi ifade ettiğimde eski ben dönmüş oluyo .. evet belki eski ben döndü .. sabırsız ,, lanet ,, huysuzz .. ama ben buyum .. uzlaşmacı olmak bunca zaman bişiy katmadı ..

gençler şurda anlaşalım .. hayatım "gerçekten" mükemmel değil .. hatta şu ara geri vitesi takmış durumdayım gittikçe batıyorum . herkesin sorunları var şüphesiz ama bu da benim ve en büyük benimki şu ara ! bi arkadaşım senin sorunlarının olması benimkileri küçültmüyo ve bazen şükretmekte saçma kalıyo demişti .. anlamamıştım 2 gün önce olaya vakıf olmakmış mevzuu bahis .. evet! anlıyorum şimdi öyleymiş hakkaten ..

bu arada ne zaman vazgeçtim acaba hayal kurmaktan .. bi an aklıma geldi .. ya da kurduğum hayallerin noel babayı görmek formatında olduğunu ne zamn kavradım .. ohff .. ne çok iş var yapılcak .. o değilde iş bulamıyorum gençler.. bari şu blog acaip bi okur kitlesi falan kazansın da (bkz:noel babayı görme hayali formatı) anılarımı kitap yapiim parayı ordan kırayım .. yoksa intaar edicem kendimi (bu da bana yakışır tehdit)

bu arada emre'cim .. hani sen bana yazmaktan vazgeçme dedin ya .. hani dedin ya aklına geldikçe yaz bişiler içini boşaltırsın iyi gelir diye .. umarım layığı durumunu aşmam .. :))

selametle gençler ..

gecenin duası : yarebbim kimseleri işsiz baba ocağında komasın ..
hep birlikte : amiiiiiiiiiiin !

26 Ocak 2010 Salı

uğur'lar olsun

soguktu .. koşarak eve gelip anneme sarılmak istemiştim ,, elimde de kar topum .. bak diycektim kardan adam da yaptım .. bak camdan .. televizyonun önündeydi .. ekranda reklamlar .. ama annem ağlıyodu .. hıçkıra hıçkıra .. ölür gibi .. canı gider gibi .. canı gitmiş gibi ..

ölmüş dedi .. uğur mumcu ölmüş .. anlamadım .. kimdi ki o ? hem benim annem niye babamdan başka bi erkek için gözyaşı döküyodu ? kıskandım çok .. hayır dedim nası yapar babama ? hah babamda geldi .. kızıcak şimdi ona ,, kimbilir ne sinirlenir .. sonra oturdu annemin yanına , o da başladı ağlamaya .. ilk defa görüyodum ikisini de ağlarken ama hala anlamıyodum ki ben .. tanımadığımız bi adam için niyeydi bu kadar gözyaşı ?

sonra günlerce haberler izlendi .. herkes ağlıyodu annemlerle beraber .. onun cansız bedenini gördüm sonra karların üstünde .. o da babaymış .. çocukları üşümesin diye onlardan önce inip arabanın kaloriferini çalıştırmak isterken çocuğunun gözünün önünde ölen bi baba ,,

sırf düşündü diye .. sırf herkesin merak edip soramadığı sorulara cevaplar aradı,, bu millete uyan dedi diye.. arkadaşlarına yapılan işkenceyi dilekçeledi diye vatan haini sayılan bi dost .. bi insan ..

cinayetti bu .. en ağırı .. hem insan hem de fikir öldürdü yapanlar .. evladı ayırdı sonra babasından .. sokagı kaplayan yorgan gibi kara savurdu mumcuyu .. parça parça .. kiminin şanı yürüdü .. kimi namus borcu addettiği cinayetin çözümünü aramayı unuttu .. ama borç borçtu .. 17 senedir azalmadı hep arttı .. uğur mumcu'da zaten ne ilkti ne son olacaktı .. hani düşünüyodun ya .. işte o da üstü kapalı suçtu .. adam öldürmenin affı vardı da onun çaresi yoktu ..

17 yıl geçti ..nice karanfiller soldu umutlarla beraber .. annem ağladı .. babam yığılıp kaldı .. hani ben seni karlar üstünde gördüm ya .. hiç gitmedin gözümün önünden .. ne vakit dinlesem selda bağcan'ı .. içim ezik .. gözümde kesin 2 damla yaş ..

ocak'10

"o"

neden sonra .. hani ben ölmeden .. hani bi kere kırıldı ya .. toparlanamadı ,, yataklara düştü ya .. o oldu .. sonra çok değişti .. ben bile istemedim bu kadar değişsin .. o lisedeki çirkin ördek yavrusu ağlarken ve dilerken bile ondan bu kadarını istemedi ama oldu işte..

hayat biz plan yaparken geçendi .. ve geçmişti gene .. onu değiştirirken beni afallatmıştı .. sonra hissetmedi bi daha.. ne heyecan ne bir şey .. öyle taş gibiydi işte .. oturdu kaldı böğrümün orta yerine .. başta ondan merak eden tanışlarda unuttu .. gitti .. sanki hiç yokmuş gibi .. sanki yalanmış gibi .. ne yalan söliyim .. bende unuttum onu ,, zira kızmıştım ona , kırgındım , neler yapmış ne durumlara sokmuştu beni .. hep onun yüzündendi başıma gelenler .. vefasız ben kötü bildim onu, zira böylelikle yokluğuna alışmak daha kolaydı , orda öylece dururken böyle ayrı kalmaya başka türlü de katlanılmazdı zaten ..

olmadı ama ,, etle tırnak ayrılmadı ,,kapandım ayaklarına ,, sardım sarmaladım ama yoktu .. ne rengi eskisiydi .. ne sıcaklığı içimi ısıttı .. uğrastım onun için .. inan çabaladım .. dönsün bi kere baksın diye gülümsediği hayata tekrar ,, ne salaklıklar yaptım ,, bi kuple gülsün diye ..

sonra bi gülümsedi ..acemice .. beceriksizce .. o an dünyam durdu ,, ben ağladım, o kızardı yeni yetme gibi koskoca yaşına rağmen .. sesi titredi sonra ,, ağzından çıkardığı her kelimede saçmaladı ,, çekingen .. sarıldım ona .. sıkıca ,, olanlara rağmen dönmüştü ya bana .. uğraşmıştı ya benim için .. yeterdi ..

duyan dostlar döndü .. ellerinde şeker çikolatayla ,, yokluğunda olanları dinlerken yüzü asıldı .. hoşuna gitmedi ,, pekte tasvip etmedi yaptıklarımı .. kızsındı ,, bağırsındı .. döndü ya .. yeterdi zaten ..

artık iyileşiyodu ama ben yetemiyodum ona .. bir bilen yetişti imdadımıza .. dünyaya güzel bak dedi .. bi kere gül .. ne kaybedersin ki yaşasan .. haklıydı bi bilen .. dier yüzlercesi gibi .. ama ben diğdem olmuştum hep .. oysa yürek .. bundandı ya acemiliğim .. ama dinledim .. dinliyorum o bileni .. ona düşman gibi değil de ben gibi bakmayı öğreniyorum .. heycanını yaşıyor ve onun için uğraşıyorum .. hani belki sonu olmasa da aklımda kalmıycak ya .. hem ben gülümsedim .. odaklandım da .. şimdi değişimi izleme kısmındayım .. hem de elimde çekirdek çerezle .. onla .. yüreğimle ..

ocak'10

evrenle aram iyi benim

ah be cicim ,, ah be şekerim .. yeni gelin gibisin yeminle .. ne çok nazın niyazın var .. tamam kimse dememişti zaten aahh çok kolay canım istediinde elde etmek hatta seni bekliyo gözleri yollarda diye ama ve lakin insanız hepimiz bunca zulüm niye ..

dilimde kalan şeker tadı gibisin .. en sevdiğim kırmızılardan hemde .. ben seni yutmaya kıyamazken ,, hep aklımda kal isterken sen sulugöz sakız gibisin .. için tatlı olsa da önce bi ağlatıyosun .. gerçi o derinliklere de halen inemedim ama ,, hani şu secret felsefesi vardı ya yaz 1 in sonuna istediğin kadr 0 i sora as duvarına gelsin seni bulsun o meblağ diye .. onu yapıcam artık .. yazıcam en abidik gubidik isteklerimi .. evreni de seviyorum valla .. adil davranmayan o .. gerçi milyarder olmaya konsatre olup bilet aldım amorti bile çıkmadı ama .. yok yok evrenle aram iyi benim,, zamanlama yanlış sadece ..

düşününce ne çok hayalim var lan benim .. (bak bak yaşıtları evlendi çoluga çocuga karıştı hala hayal kuruyo bey,, yok yok okutmıycaktık bunu .. okudukça okudu elimizde kaldı vallahi) bide şey böyle .. şu olmazsa şu da kurtarır aslında tadında .. hani diyemiyorum ki bak bu olmazsa ölürüm .. şu herife varmazsam vallahi de tallahi de intaaar ederim kendimi diye .. ben mi malım yoksa idealistlik mi ölüyo bilemedim .. ama burası türkiye yani ne gerek var dimi böyle anarşist hissiyata .. nasısa olmıycak .. ya da ben kendimi kandırıyorum bilemiyorum beceremem diye belki de büyük hayallerden korkuyorum .. panter olup parçalasam da sinirlenince üstüme yapışan bi mürebbiyeyle büyümüş kız profili var ki atamıyorum a dostlar .. yaş gün be gün kemale erse de hala sevimli afacan kalıyorum ya .. bodur tavuk olucam demk ki her daim piliç kalan .. her durumda teşbihi beliğ yapan insan olarak kndimi etiketlemek isterim .. zira bokunu çıkarıyorum şu an olduğu gibi ..

hani ben bu kadr çok saçmalıyorum ya .. galiba korkuyorum ben .. yaşadığım kötü şeyleri bi şekilde savuşturamazsam yıkılrlar da altında kalırsam diye .. zira gücüm yok hala gerçek hayatla yüzleşmeye .. es kaza hepsi birden üstüme gelirse negatifliklerin .. hem ben hala gök gürültüsünden korkan kızım ..

ocak'10

ya tutarsa be yiğen?

istiyorum ki herkes mutlu olsun .. huzur dolsun .. ne çocuklar ölsün açlıktan ,, ne babalar kıvransın parasızlıktan .. küçük emrahın içine oturmasın hiç bi filminde kardeşine kırmızı pabuç alamamak yada saçma bi aktör ağlamasın çocuguma flüt alamadım die .. ne bilim it's always sunny in florida tadı olsun insanlarda ..hayat sevince güzelleşiosa sevsin .. sevişsin herkes .. madem mutlu olucaz kralın koydugu fuck kanununa uyulsun .. okuldan çıkan işsiz ordusuna katılmasın .. domuz gribinden nsanlar korkmasın ,, spekülasyon olmasın .. murphy daha da haklı çıkmasın ,, ince giyiniosam bi kere yağmur yağmasın .. biri bnden gizli iş yapıosa bn bi kere onu yakalamiim ,, varsn salak bilsin beni .. bak nası da kandırdım desin .. o mutlu bn mutlu yaşayalım.. bak en mühimi içtiğim alkole para vermiyim .. sevdiğim adam gözlerine hülyalı baktığımda öpsün beni .. nazım çekilsn niyazım anlansın .. trip yapıosam da sineye çekilsin alttan alınsın .. zaman geçmesi gerekiosa hızlı geçsin .. gerektiğinde bi asır dursun .. bi göze hapsolduysam bni unutsun .. canım havadar kahvaltı yapmak istiyosa güneş açsın hatta portakal suyum masada hazır olsun ,, tostum bol kaşarlı çayım ılık olsun ..

barış elçisi gibi oldum yeminle.. nah olur derken siz içinizden ben istiyorum utanmadan ..olsun lan böyle şeyler,, çok mu şey istiyorum.. hani hayalle umut etmekle başlıo ya herşey.. kuruorum hayalini ,, haadi bakalım .. göster evren pozitif gücünü .. (evet bence de nah olur)

aralık'09

bir garip haller

bi haller içindeyim şu aralar..

anlamlandırmaktan korktuğum .. içimi ağzına kadar dolduran memnuniyetsizlik , umutsuzluk ve huzursuzluğa inat sütliman -mışcasına- hayatıma devam etme durumundayım .. sokakta herkes el ele dans edermişcesine salak bi hal üstümdeki .. aslında herşey o kadar kötü ki .. oturup dertlenip belki 1 ay salya sümük susmazcasına ağlayabilecek yaralarım var benim aslında .. neden böyle olduğunu anlamayıp kadere söveceklerim var.. ya böyle olmazsa diye geleceklerden çekincelerim yaptıklarımdan pişmanlıklarım var. neden olduğunu anlamayıp yediğim ve içime oturan laflar, anlamsızca kaybettiğim dostlarım var .. görmediğimin ardından gidebilirliğim ,, aşık olup uçabilirliğim ,, aradığımı bulamadığımda da sayıp sövüp yok olabilirliğim var ..

ve bunca şey varken .. bnde tek bir tepki yok hayata ve getirilerine inat. her sabah uyanıp her gece uyumalarım var .. geri kalanda ise gerekenleri yapmışlığım.

korku mu vurdumduymazlık mı anlamadığım ama anlamadan tükettiğim bi haaytım var. annemin öğrettiği gibi .. herkesin ağladığımda sırtımı sıvazlarken söylediği gibi .. salma kendini .. takma kafana.. hayat bu .. bu da geçer .. çünkü bana hiç bir duygumu yaşamamam öğretildi müsbet yada menfii .. dinlemeyip yaşadım .. ve yaşamamam gerektiğini öğrendim .. çünkü en iyisinde dahi kırılan ben oldum .. kırıklarını cebine koyup milyondan fazla onaran gene bendim .. olmadı öyle buruk bi mutlulukla ağladığım amerikan filmlerinin sonları gibi hayatım .. evet ben bi eşeğim ama seni çok seviyorum affet lan beniler .. dostuz biz kopup gitmeyelimler .. daha ziyade şener şen replikleri hakim oldu hayatıma .. ironik ve trajikomik .. evet yaptım .. yaptım ama sor bak niye yaptımlara maruz kaldım şunca sene.. kıran dönüp ardını gelmediği gibi cesaret edip gittiğim bi kaçında da zekamla alay edilircesine ben hatalı bulundum hep .. hani ben salaktım ya hep , beni korumuştu , ben yanlış anlamıştım ,hepte zaten suçlu bendim.

ben aslında çok fena ağlarım da varya .. hakkaten lan yapabilirim yani bunu , yaptım bi kere ordan biliyorum, ama ağlamıyorum şimdi ,, artık .. ama sor bak neden ağlamıyorum..

aralık'09

ulan murphy ben senin varyaa ..

gece çok geç yatmama rağmen sabahın kör vaktinde uyandığım gereksiz pozitif enerjiden anlamalıydım aslında bugünün iyi geçmeyeceğini ..

bi mutluluk bi neşe ,, görende günlük güneşliğe uyandı zanneder ,, dışarda da yağmur kıyamet ,, o iyi düşün iyi olsun safsatalarının etkisinde kaldım zahir ki atlaya zıplaya duş, ardından pür neşe kahvaltı (kahvaltıda zengin gözüksün diye yediğim 3 kaşık müsli) bi süs bi püs neyimeyse ,, ah ben bileydim ,,vah ben bileydim bugün böyle .. çıkmazdım o yataktan yeminle .. gene o kör karanlıkta çıt çıt giyinip suratımda anlamsız bi sevinç düştüm yollara ,, sanki sevgilimle buluşucam .. gittiğim yer okul ,, salak ! o yağan yağmura , potansiyel çamur sıçratıcı arabalara inat taze şampuan kokan saçlarımı bi sağa bi sola savurup gittim okula .. 5 yıldır ilk defa vaktinde okuldaydım ,, ben öyle sandım .. ders 1 saat sonrasıymış meğer .. baştan küfrettimse de yok dedim .. pozitif ol .. iyi düşün .. (yok akıllanmaz bu kız hanıım .. bak neler diyo hala!) gittim oturdum bi saat kantinde .. bi başıma .. kitap gazete de yok ki elimde ,, bakıyım avuniyim .. insan kestim mal mal .. hala kör karanlık bu arada yağmurunda etkisiyle .. millet gözünü açamıyo bn çıt çıt hala !

şükür ki girdim derse .. ama gitmem gereken bi seminer var amanda önemli yetişicez diye erken çıktık .. ahhh çıkmaz olaydımm.. evime gidip uyuyaydımm ..

salak mario oyunumun ilk etabı başlamışta bn bilememişim .. 40 dakka otobüs bekledikten sonra bindik .. arkadaşımla .. onunda yaktım başını .. varan 1: yer isteyen ,, vermeyince çirkefleşen teyzelerden biri buldu .. o milyonda bir ihtimal bizim başımızdaydı .. şerrinden korkup yer verdi arkadşım ama teyze huzuru bulamadı gelen geçen herkese laf attı .. en son bi kadına gerizekalı diyince anladım yanımdaki tehlikenin boyutunu ve uzaklaştım .. varan 2 : şehrin 40 dakika uzağınaki janjan otele yau bu otobüs döncek durcak önünde diyen arkadaş kankasına inandık gittik .. ne dönmesi gittikçe gitti körolmayası otobüs .. şehrin dışına çıkınca aklına geldik gençler nereye dedi .. e biz otel falan .. oo dedi gitmezz .. siz şu dolmusa binin geççek o ..

etap 2 .. dolmuşa bindik önce kalkcak diye biz bindik baskası hareket etti .. neyse dedik .. tabi bu arada seminer başladı .. bizimki beyhude çaba .. dolmuşta döndü döndü .. en son ben daha döncem süzü şurda bırakayım dedi .. yarebbiiimmm diye indik ,, hala yağan yagmur altında çamur deryasının içinden geçip vardık otele ama dokun ağlıycam .. ne çıtçıtlık kaldı ne o şampuan kokulu ahenkle vals eden saçlar .. bir grup taş abinin arasından başımı eğip ezip bi ifadeyle geçtikten sonra dinledim seminerimi .. pek yaradı pek .. ama kabus bitmemiş ..

etap 3te evin yakınından bile geçmeyen bi otobüse daha binip (zira Allahın unuttuğu yerde otel kurmuşlar 30dakika içinde gelen medeniyete giden tek vasıtaya bindik) gene bi okadr yol yürüdük ..

ve son etap 4te o hengamede aklıma gelmeyen açlık hissiyatım zirve yaptı ve yemeğe koyulduk bu sefer ama işte ilahi murphy burdada yanımda yanımbaşımdaydı .. pilavın dibi tuttu, nohutlar pişmedi ,, salatada fazla limonluydu .. zaten bnde çok çirkindim ..

hani ters gitme ihtimali olan herşey ters gider diyen o bilmiş ,, kendini beğenmiş murphy varya .. önceden sempatikti gözümde .. zekiydi ,, bi kere mühendisti ,, karizması yeterdi .. verin onu bana .. ıslak sopayla dinlene dinlene dövücem onu .. git hayatımdan ,, uzak dur bnden lanet ! sıramı savdım ,, git başkalarının hayatını mahvet !!

hamiş : iyi düşününce iyi olmazmış .. senden büyük murphy varmış .. çıkmıycam yarın yataktan .. hadi bakalım murphy .. napıcan??

kasım'09

those were the daysss my friend ..

insan elindeyken har vurup harman savurunca ,, nasısa daha çok diince .. ne bittiğini kanıksayabilirmiş ,, ne de tekrarı olmadığını .. anca daha milyonlarca anı oluşturmak varken 3 5 ine saplanır dönüp dönüp anımsar .. arkasından da "those were the dayssss my friend " die şarkılar sölermiş ..

ama bide şöyle bi renk var ,, geriye dönüp yaşanılana baktığında insan hiçbir şey kafi gelmiycektir .. daha nice yaşanılacak gidilip görülecek şeyler vardı die ah edecektir .. o zaman gene "those were the daysss my friend" şarkısı söylenecektir şüphesiz .. ama biraz daha keyifli ,, biraz daha şenlikli ..

thoseeee wereee thee daysss my friendd ..
we thought that never end ..

http://video.google.com/videoplay?docid=33783515595431554&hl=en#

ekim'09

dünün ardından

yakınlarıma oldukça yüksek sesle dile getirip her fırsatta her konuştuğumun gözüne soktuğum gibi dün doğum günümdü .. herşeyden önce beni yalnız bırakmayıp ,, hatrımı sayıp kutlayan herkese inanılmaz teşekkr ederim.. hayat sizlerle çok güzel ..

bunun dışında sarılıp öpmelerimin , teşekkürlerimin yetmediği 2 insan var ki .. kelimeler kifayetsiz dostluklarının değerini ifadede .. kendimi bildim bileli yanımda oldukları gibi kendimi unutana kadar da yanımda olmaları tek dileğim .. her hazırlığı huysuzluğumla bozsam da onlar yinede bi b planına sahip olup bana ragmen güzel şeyler hazırlıyorlar bana ..

e tabi doğum günü ,, süpriz olurda hedie olmaz mı .. bu yıl en değerli hediyem sizin hayatımda olmanızdı .. paylaşabildiğimiz kadar vardık ,, ve biz herşeyden çoktuk ..

ve babam .. her baba gibi olan , hani yaşlandıkça ince düşünce yok olur ya erkeklerde ,, işte en büyük örneklerinden olan babam .. yıllarca ters düştüğüm ,, küsüp upuzun süreler konuşmadığım babam .. elinde minicik bi kutuyla geldi .. benim küçükken her gece içtiğim ,, o olmadan uyuyamadığım minik meyve sularından .. hemde en sevdiğimden .. sen bunsuz yapamazdın dedi .. büyüdün ama aynısın gözümde ,, minicik kızımsın .. birden koptum herşeyden .. belki bi 20 yıl öncesine döndüm bi an için .. ne çok seviyormuşum birden tekrar idrak ettim .. insan en yakınındakinin kıymetini en çabuk unuturmuş ya .. bi an ne kadar sevdiğim ne kadar değerli olduğunu anladım .. o yaşlanıp ben büyüdükçe anlıyoruz sanırım birbirimizin değerini ..

baktım .. baktım .. sonra şükrettim ..

hani bi laf varya beyaz atlı prensimi bulsam da babam hep kral kalıcak diye .. hissettim ki öyle olucak ..

eylül'09

an be an

ve doğdum ..
doğduğum günün ilk saatlerinde gelen sahiden içten geldiğine inandığım can dostlarımın iyi dilekler ve bi yıl daha yaslandığımın gözüme sokulduğu munzur mesajlardan sonra baş başa kaldım kendimle .. uzun zamandır kaçtığım ,, boğazıma kadar geldiğinde dahi geri yuttuğum iç hesaplaşmama düştüm ..

Peki dedim n’oldu bunca süre? Ne yaşandı? ne değişti ? Neredeydik? Nereye vardık? Kayıplar ne? kim gitti? kim geldi? kalan sağlar nerde?

öyle uzun uzadıya düşünmeye hacet kalmadan çıkıverdi her şey beni beklermişçesine ..
insan ömrünü düşündüm .. sonra çeyrek asıra ramak kalan ömrümü ..
şüphesiz yapılan bi çok hata vardı önümde eksi hanemi kabartan ,, kaybedilmiş günler, geceler, umutlar ve insanlar ..

hiçbir zaman geçmeyecek pişmanlıklarım ,, yanlış olduğunu bile bile insanları hayatıma dahil etmişliğim .. olmayacağını bile bile kurulmuş hayallerim vardı sonra bazen gidemeyeceğim diyarlar ,, bazense benim olmayacağını bildiğim buna rağmen sarmaş olup öptüğüm adamlar üstüne .. geçer umuduyla tuz bastığım yaralarım vardı .. gün be gün kültleşip benim bi parçam olan .. geri gelmeyeceğini bile bile katlettiğim zamanlarım vardı .. belki de her birinden en kıymetlisi ..
içim acıdı bi an .. bunca şeyi neden yaptın dercesine bana hesap sorarcasına ..
sonra artı hanem geldi aklıma .. yüzüme kocaman bi gülümse koyup bana baharı anımsatan .. edindiğim dostlarım vardı ,, her an ve her an yanımda olmuş ,, olan ve olacak .. bazen kendimden daha çok güvendiğim .. hayatıma girip büyüsüyle hayatımı değiştirmiş insanlar vardı .. gördüğüm ve göreceğim diyarlar ,, daha kuracağım milyonlarca hayalim vardı .. huzurla geçirdiğim günlerim ve gecelerim .. mutluluktan sarhoş olmuşluğum .. sonra herkesten , her şeyden ve her yerden , alınmış bi parçanın olduğu ,, her baktığımda dünyanın ,, dostlarımın ve kalbimin ne kadar büyük olduğunu hatırlatan kocaman bi duvarım vardı her görebildiğim anda yüzümdeki mutluluğun sebebi olan.. sonra eksi hanemde görünen aslında en büyük artılarım var ,, yaşanmışlıklarım … öğrendiklerim ..

dolu dolu geçirdiğim bi 23 sene var elimde .. biraz kirlicene ,, biraz da yıpranmış ..

ve daha geçireceğim kocaman bi ömür .. yapılacak hatalar ,, alınacak dersler ve yaşanacak mutluluklar .. ve daha umulacaklar ..

herşey güzel olmayacak elbet .. zaten mükemmeliyetçi hiç olmadım .. sevmemde öyle saçma hevesleri .. hayat düşürmeli arada son hız koşarken .. dizlerim kanamalı ki gerçek olduğunu anlayayım , bi rüyaya esir olmadığımı .. ağlayayım ki gözyaşımı tadayım .. sonrasındaki gülümsemenin tadına varayım ..

iyi ki doğdum .. iyi ki olabildiğince her şeyi yaşadım ve iyi ki gün be gün yaşlanıyorum ..

yaşamayı seviyorum .. yaşamayla ilgili sorunlarım var elbet .. ancak yaşamak şimdiye kadar önüme koyulmuş en güzel şey ..

sen yine de bu optimistliğime kanıp beni yerden yere vurma emi hayat .. o alınan ilk nefesin sarhoşluğundan olsa gerek .. 3 5 güne geçer elbet .. belki de geçmez ..

eylül'09

büyük özlemim. büyük kavuşmam..

sensiz geçen 7 ay bana yaradı ,, seninleyken aldığım kiloları verdim ,, bikinimi rahat giyip incecik salındım koca yaz ,,

ama alışmışım sana birtanem ,, kıymetlim .. insanlardan sakınıp yedirmediğim .. aylardır ismini ansam ağzım sulandı ,, kendime engel olamayıp tekrar bağımlın olucam diye bırak ağzıma sürmeyi şişene dokunmaya korktum ,, bütün alakamız süpermarketlerde seni reyonlarda kesebildiğim kadrdı ..

annemde çok tepkiliydi sna ,, sonuçta kızının tosuncuk olmasının sebebi sadece sendin ,, baska bi isim bulmaya bile gerek duymadı ,, ama bilmiyordu ki seninle aramızda çok daha sıkı bir bağ vardı ,,

sensiz günlerimde sarelle ve chokellayla günü birlik ilişkilerim oldu ,, sana yalan söyleyemem ,, ama inan hep seni düşündüm ,, onlar ne seni unutturabildi ,, ne de sana özlemimi azalttı ,, aksine her dilim ekmekte sana olan karşı koyulamaz zaafımı artırdılar ,,

ve bugn ,, 7 ay sonra .. daha fazla karşı koyamadım hislerime ,, sana olan ihtiyacıma ,,

bugn ki sana sadece o soğukk ,, o seni diğerlerinden farksız kılmayan raflarda sana bakmaktn ileri gittim ve aldım attım bi tane sepetime ,, ama kimseye göstermeden ,, kuytuda buluşan sevgililer gibi .. hemen kasada işlerimi halledip kaçırdım seni ordan .. dolabımda senin boşluğun zaten hiç dolamamıştı ,, kalbimdeki ve damağımdaki gibi .. ve büyük buluşmayı gerçekleştirdik seninle ,,

artık benimsin .. ve seni kimselere vermem ,, bir daha asla vazgeçmem senden .. orucumu seninle bozup ,, browni reklamlarındaki kız gibi yiycem seni ,,

evine hoşgeldin .. nutella'm ..

ağustos'09

un vacanza perfetto!

tatile gittim ..
sonunda .. bütün uğraşlarımın ,, imkansızlarımın ve yok artk bu sene olmazlarımın sonunda ben de attım kendimi serin sulara enn kızgın kumlardan .. hani en güzl çocuk henüz doğmamış olandır ya .. bizim ki de öle.. az daha uzun olsa en mükemmel tatil olacaktı .. herneyse ,, en yakın arkadsla gitmenin en güzel tarafını gördüm .. 0 tartışma ! nereye gidelim dur sennde fikrini alayım yok .. zaten konsmadan anlaşma söz konusu .. ay ben oraya gitmem bunu yemem şunu içmem yok .. diyorum ya .. mükemmel tatile ramak var .


madem geldik herşeyi görmek lazım diye vuruyoruz kendimizi yollara ,, amaç herşeyi yapmak ,, maximum yaşanmışlık .. girip çıkmadığımız tarihi eser, kumsal, yemekçi,, bar,, denemediğimiz içki kalmadı ..
en son ah burası da neymiş diye çok kallavi biyere girdik .. sahnede 40 kilodan hallicene bi abla şarkı söylüo .. sesi güzel diyip oturuoruz .. bizim oturmamızla eller havaya başlıyor .. her masaya bi tef sonra .. bilindik hikaye .. alkolün de motivasyonuyla dişi kısmısı pek bi daha güzel pek bi güçlü hissederken ,, ağır abiler masada göbek seansında ..

ardından bi şarkı .. (olayın özüne vardım sonunda..)

"sevmekk eskidenmişş güzeliim sanki yıllar öncesinde kalaaaann .. " diye başlayan .. her seferinde gerdan kırdığım şarkı birden bi farklı geldi.. alkol heralde dedim .. birama ne kattılar ki alla alla .. durdum birden .. işte gene geldi aklıma .. mükemmel tatilimin en bi şahane gecesinde .. en gerdan kırmalı şarkıda ..

sonra devam etti püf desen uçacak abla pek bi gür sesiyle .."sevmeek bizim için yok artık" .. hakkaten dedim .. yok dimi artık .. artık sevmek olmadığı gibi "biz" de yok .. daha da olmaz .. hayatlarımızı bu kadar usta ve profesyonel bi şekilde ayırmışken .. işteş hiç bir eylem cümlesi kuramam yarısının sen olduğu .. elimdeki sadece geçmiş zaman işteşliği .. o da gün be gün unutulan rivayetten ibaret ..

devamı geldi sonra sakııız gibi uzayan şarkının .. "bitti denen yerdeen başlamak ,, ve gözlerini açmak yeniden .. belki de sevinçle kucaklaşıp ,, başlarız kaldığımız yerden .." yok .. ne biçim söz yazmışlar .. realiteyle alakasız sözler .. tam da içki masasına meze .. pısırık adamı superman yapan alkol ,, umuda ,, hayale ihtiyacı olana da bu şarkı desteğiyle doping ediliyo demek.. zira gözlerimi uzunca bi süredir kapayıp açıyorum .. belki rüyadır ve heran uyanırım diye .. ancak realitenin tam da göbeğindeyim .. kaldığımız yerden çok zaman geçti .. gelsen de orda değilim .. gitsem de seni bulamam biliyorum .. ama işte .. alkol .. noldu da geldin aklıma bilmiyorum .. nası çıkarsın yeniden onuda bilmiyorum .. keşke hiç olmasaydın demeye dilim varmıyo .. ama artık hayatımdan çıksan .. beni benimle bıraksan ..

sonra bi tef darbesiyle kendime geldim .. realtieye ,, 40 kiloluk ablanın gür sesine ,, bi bar dolusu süperman ve oynak ablanın arasına .. ve.. "mükemmel tatilim"e ..

ne de iyi oldu ayol şu tatil .. sinir stresimizi attık .. dimi .. ?

ağustos'09

döküntü evin melankolik kızı

aşık olsam ya sana ,,
korkmadan ,, çekinmeden ,, bari bu sefer kaçmadan ,, kabullenebilsem ya bütün getirilerini aşkın ,, üzülürüm ,, kırılırım ,, belki geceler boyu da ağlarım ,, en iyisi vazgeçme demeden ,,

sonra mesafeler girmese ya araya ,, "yok yok zaten yürümez" i çıkış yolu olarak kullanmasam ya bi kere olsun ,,
ve belki de en mühimi .. sen bu aşkı ,, bu fedakarlığı haketsen ya ,, bi süre sora bn "lanet olsun ,, hata yapmışım " demesem ya ,,

4 yıl kadr önce sürekli geçtiğim yolun üstünde bi ev vardı ,, solmuş hacı yeşili duvarları dökülmüş bakımsızlıktan .. önündeki koca bahçesinde otlar, dikenler.. evi sakınıp saklıyolar sanki ..

her önünden geçişimde melankolik bi şarkı ,,damar denenlerden .. sokak çınlardı ,, otların arkasında oturan bi kız gördüm sonra ,, ööyle otururdu .. hiç bişey yapmadan .. dünyanın bütün yükünü yüklenmişcesine ,, hani her halinden belliydi duyduğu azap ..

sonra ne kadr zaman geçti bilimyorum .. şarkılar kesildi ,, sokak ruhunu kaybetmiş gibiydi .. çocukların bağrışları dahi ruh katamadı bir daha ..
dün gene geçtim .. durdum evi izledim .. otlar boyu geçmiş .. evin camları kırılmış .. kızın melankolikliğini son damlasına kadr devir almış bir ev .. 17-18 yasındaki bi kız nası bunca üzülür dediğimi anımsıyorum .. nası bi ayrılık yaşamış ki benim bile yer etmiş zihnimde ..

sonra düşündüm ..
belki de doğru olan onun yaptığı .. dibine kadr sevip ,, dibine kadr yaşamak acısını .. nefes alamayıp imdat demek ,, güçsüz hissedip sonuna kadr düşmek .. tekrar su yüzüne çıkabilmek için .. hayatı dibine kadr yaşayıp ,, yaşanmamış tek bi an ,, tek bi duygu bırakmamak..

bunlar içinde ,, yeterince cesur olabilmek ..

temmuz'09

iç çöplük

nefes alamıyorum ..

nasıl bi baslangıç yapılmalı bilemedim ama tam da buydu sanırım .. "nefes alamıyorum!" bağırmak için , imdat çağrıları için dahi nebze hava yok ciğerimde ..

kendimi kapattığım fanusumdan deliler gibi kurtulmak isterken ondan daha fazla da korkuyorum aslına bakarsan ..

yenilik hayattır ,, bütün yenilikler iyidir diyen ben ,, bi hapisten baska birine giricem diye korkuyorum ve gözümde hiç bir yenilik yok .. tek isteğim stabil kalmak şu hayatta ,,

oysa ne güzel hayallerim var benim ,, her an gerçekleşebilir ,, aslında gerçekten fersah uzaktalar ama ben inandım ya ,, biri çıkıcak,, evet çok mu beğendin ,, artık senin diycek ..

bende elimde balonlarım ,, üstümde kız çocuklarına yaraşır pembe elbisemle atlaya zıplaya ordan orayaaa salınıcam ,, hayattaki tüm sıkıntım ise balonlar uçan mı acaba olucak ..

arada içime gömülüp kendimi dinliyorum ya ,, arada iç dünyama iniyorum ya ,, çok karışık ,, herşey çok karanlık ,, çıkış yolunu bulamıyorum ..

korkuyorum ..

temmuz'09

korku

hani bi anda herşeyden nefret edip ,, bi anda bıkıp kaba bi terimle ayaklarım kıçıma değe değe koşup kaçasım gelio ya ,,

arkamda bıraktıklarımı düşünmeyip ,, rüyadaymışçasına upuzun yolları saniyelerde katedip hiç bilmediğim ama nedense herşeyin daha bi güzel,, hayatın daha yaşanılası ,, insanların daha bi sevilesi olduğu yerlere kaçasım geliyo ya ,,

hani ben bunlara tüm kalbimle inanıp, oranın hayalini çılgınca kuruyor ve oraya gitmek arkama bi kere bile dönüp bakmamak istiyorum ya ..
işte o an kendimden ve yapabileceklerimden çok korkuyorum ..

temmuz'09

bir bulut olsam

bir bulut olsam .. o kadar var ile yok arası .. insanlar bakıp saçma salak şeylere benzetseler .. sonra da unutsalar ..

insanlar artık bana sahip olduğum anlamı yükleseler .. bnde görmek istedikleri anlamı değil .. birisi çıksa sonra .. gerçekten görse içimi .. salak liseli emo hayallerine döndü bu yazı .. ama..

o kadar yoruldum ki üstüme uymayan karakterlerin , tepkilerin ve sıfatların üstüme yapıştırılmasından ..

o kadar sıkıldım ki bak bu iyi bi insandır ,, dürüsttür , hassastır amanda amandır filan derken ben cümlemi tamamlayamadan onun beni her seferinde yalancı çıkarmasından ve şu yaşa geldin hala salaksın diye kendime kızmaktan..

o kadar yoruldum ki insanlara güvenmeyip ,, strateji oyunu oynar gibi şöle yaparsam böle yapar ,, madem böyle davranıyor o zman böle yapayım da bunu anlasın diye alenen içten pazarlık denilen şeylere maruz kalmaktan ve gün be gün bu salak oyunda level'ımı yükseltmekten ..

o kadar yoruldum ki yeter artık kırıldm dahası da olmasın diyip giydiğim maskeyle aynaya bakıp kendimi tanıyamamaktan..

o kadar yoruldum ki aynadaki aksime gülümserken kendimden nefret etmekten ..

ve tebrik ediyorum sizi insan nesli .. kendi güvensizliğiniz ve paranoyaklığınız sonucu öldürüyosunuz "sahici" samimiyetimi .. gün be gün o kan kaybederken, benim adıma çok yazık ki gün be gün kalınlaşıyor stabil kalmak için size karşı oluşturduğum kabuk .. ve ben gün be gün daha çok uzaklaşıp daha çok korkuyorum sizden .. avlanmaktan korkan av hayvanı gibi ..siz de konusmamdaki mesafeyi samimiyetsizliğime bağlayıp gene milyonuncu kez aklınızdan geçirdiğiniz bi halet-i ruhiye giydiriyosunuz üstüme .. ben yanınızda çıplak kalmak isterken ..

diyorum ya bir bulut olsam .. bi rüzgar çıksa .. yok olsam ..

temmuz'09

pause

sanki durdu hayat .. şarkının ortasında "pause"a basmış gibi .. öylece kalakaldım hayatımın orta yerinde hiç birşey yapmadan ,, yapamadan ..

başımı kaşıyacak zaman bulamıyorum hay allah dediğim günler çok geride gibi .. hiçbirşey yapmıyorum .. öylece bekliyorum .. neyi olduğunu dahi bilmeden ..
hayat öğretiyo ya hani .. bunu da öğretti .. herşeyin gerçektn bi zamanı varmış .. bişeylerin olması için bişeyleri beklemek lazımmış ..

o kadar çok ,, o kadar güzel ve o kadar ulaşılmaz gelen hayallerim var ki .. herkes gibi .. onlara doğru koşmak istiyorum çılgın gibi .. düşe kalka ,, yara bere içinde ,, dizlerimden kan aksa da oluk oluk vazgeçmeden .. ve bekliyorum koşunun start çizgisinde birisi versin işareti diye .. günlerdir .. gecelerdir ..

sonra öğreniyorum daha çok zaman varmış başlamaya .. aşılası çok etap .. görülesi çok şey ..

haziran'09

nilüfer

günlerdir aklıma takılan veba gibi beni saran şarkı .. nilüfer .. ilk piizden duyuş idim .. müslüm gürses söyler orjinalini dediler de inanmadım .. bir de zeynep casalini demiş .. pek te şık olmuş ..

gelelim fasülyenin faidelerine .. çok acaip içleniorum dinlerken yahu .. meğer çok şey yaşamışım şarkılarada hislenesi de bilmezmişim .. düşmüşüm ,, kalkmışım,, zamana yenik düşmüş birde yenilmişim .. sonum ise nilüferde dile gelmiş bi nebze .. gidenin ardından kendim olamamışım bir daha .. hep ona tutuk,, hep bi gözüm yolda,, aklımın bi köşesi ya gelirse alternatifini tutmuş bünyesinde .. yanılgıyı görmüş ses edememişim .. hayat kayıp gitmiş gözümün önünden ölürken geçen film şeridi misali .. ölmemişim lakin ,, kaybım büyükmüş ..

anlamışım en son çoktan değiştiğini herşeyin ve aynı olmadığımı , olmadığımızı , olamayacağımızı .. dileğim ise herşeyi alması .. benden ona dair.. zira sıkıldım kendimden, sürekli nilüfer tadından ..

ama unutmuşum .. ben istemeden kimse sökemezmiş onu .. olan herşeye inat .. sadık salak aşık kostümü pek şık olmuş üstüme çıkarıp atamamışım ..

şimdi tek dileğim .. "herşeyi al .. beni bana geri ver .. bir şansım olsun .. başka yer, başka zaman .. sensiz ömrüm olsun .. "

bunca lafın üstüne .. bunlarda sözleri .. mevzu bahis şarkının ..

Zamanın eli değdi bize
Çoktan değişti her şey
Aynı değiliz ikimiz de
Zaaflarına bir gece
Hatalarına bir nilüfer
Sevgisizliğine bir kalp verdim
Artık geri ver
Geri veremezsin aldıklarını

Artık geri ver
Geri verilmez hiçbir yanılgı
Yokluğuma emanet et
Sende benden kalanları
Her şeyi al
Bana beni geri ver
Bir şansım olsun
Başka yer, başka zaman
Sensiz ömrüm olsun

artık geri ver ..

nisan'09

deneme

Mutluluk..

İnsanoğlunun asırlardır arayıp bulamadığı tam buldum galiba lan dediğinde elinden ,, avucunun içinden kuş olup uçan ,, su olup akan ,, buharlaşıveren nonstabil şeyisi ..
Bahar geliyo .. her ne kadar meteorolojik olarak bunu söyleme mümkünatını vermese de bize hava ,, hissediyorum taa içimde .. kış uykusundan kalkan milyonlarca hücrem var .. coşuyolar ,, uçuyolar .. her biri soluyolar taze havayı .. paltoyu botu marul olmayı reddediyo bedenim .. ulaşımımı koşark sağlamak ,, bütün işlerimi dışarıda yapmak ,, gece odamın camını açık bırakarak uyumak istiyorum ..
bahar gelsin her yere ..

bilhassa da hissiyatıma .. yenileneyim .. tazeleneyim bütün yıllanmış ağaçlar gibi .. ve çiçek açayım bütün ölü yapraklarıma inat ve onların onuruna .. canlansın bütün kullanılmayan duygularım .. renklensin benim bile nerde olduğunu unuttuğum kalbim .. çözülsün yosunları .. ne çok oldu pıtlamayalı ..

ben her bahar aşık olurum die bi şarkı vardı .. nerden buluyo acaba o kadar aşık olunası insanı .. ? =) bahara sırtımı dayayıp mükemmel ruh eşimin hayaline düştüm gene .. ne ilginç dimi .. insanlar ağız ve yürek birliği etmiş gibi hep birini beklerler hayat camlarının kenarında .. “gelecek” diye geniş zamana sığınıp .. ya gelmezse nolur demezler .. korkuyorlar ihtimalinden dahi ölüm gibi .. ben bir bireyim, alayınızı haklarım uleeeyn teranelerini okurken yarım elmanın tamamlanması hayaliyle dalıyorlar her gece .. ha bu toplumsal bir eleştiri mi ? hayır .. yada .. aynı zamanda gayette kişisel .. hayat garip azizim .. vapurlar filan .. gün be gün bu kadar ıssızlaşırken , bu yolu seçerken ,, eş zamanlı da kalabalıklaşmayı istemek ..

insanın kafasını boşaltması .. baharla beraber bütün kara kıştan arınıp taptaze olması .. en büyük dileğim şu ara .. gözlerimi sabah güneşine kocaman açıp, bahara kocaman gülümseyerek uyanmak istiyorum .. havayı içime çekmek ve koşarak uzaklaşmak istiyorum bütün karaltılardan ..

kocaman bir bahçeye nazır şekersiz taze çayımla bi sigara tüttürmek istiyorum .. yanında bir de bahar getirisi olursa .. işte o zaman açarım atlası .. sen mi büyüksün , ben mi büyüğüm diye sormaya .. :)

mart'09

fotoğraflı en özünden geçmiş ..

atmıştım oysa tüm fotoğraflarını .. yazılarını , notlarını .. onca zaman saklayıp ,, arada bakıp bakıp ağlayıp .. en son bir sinir anında atmıştım .. asla yakacak kadar nefret edemedim senden .. yırtmaya bile kıyamadım .. atarken bile salak gibi güzel güzel katlayıp koydum çöpe .. sanki her an tekrar alabilirmişim gibi ..
şimdi düzenleme yapıyorum odamda .. gereksiz anıları kaldırıyorum hayatımda .. ve .. sen ..

nasıl sakladıysam kendimden .. nasıl koruduysam seni kendimden .. benim bile unuttuğum bir fotoğrafını buluyorum ansızın .. sonra minik bir not daha .. bakarken onlara 2 dakika için milyonlarca düşünce geçiyor aklımdan .. anılar sanki birden canlanmış .. karşımda uygun adım geçit veriyorlar ..
ve ne var biliyor musun? aklımdan hala kötü birşey geçmiyor .. anıların hepsi ah ne güzel günlerdi başlığı altında .. o 2 dakika içinde ne ağladığım ne üzüldüğüm var ..
sonra fotoğrafa tekrar bakıyorum .. diğerleri gibi çöp olmalı sonu aslında diye düşünüyorum .. bağrıma basıp sığınağına geri saklıyorum .. bi sonraki karşılaşmayı beklemesi için ..

şubat'08

beni bu havalar mahvetti..

merhaba azizim ..
bir sıkıntı var içimde bu ara .. sende hissediyor musun acaba? 17lik ergenlerin bunalımını taşıyorum şu dönem içimde.. duygusal ergen mi oluyorum nedir şu yaştan sonra.. aldığım soluk ağır , elim ağır , yaptığım işten hayır gelmez .. ölmeyeceğimi bilsem yemek yemek bile külfet bünyeme .. ya uyuyorum , ya film izliyorum çılgınlar gibi yada bu aletin başındayım boş beleş... bi amaç edinip geliyorum başına da saatler geçiriyorum amacından sapmış .. ömrümü harcıyorum , gün dolduran suçlular gibiyim hayatta çıkış gününü bekleyen hapishaneden .. hadi onların hayalini kurdukları daha güzel bir dünya var rüyalarını süsleyen ..

ya ben? ben nereye giderim acep burdan kaçınca .. dedim ya aldığım nefes ağır .. ciğerlerimi yakyor hava .. mevsimlerdendir oysa değil mi ? tabi zaten küresel ısınma falan .. hiç bir şey eskisi gibi değil .. hem nerde o eski bayram sevinçleri .. o değil de güneşli bir güne mutlu uyanmayı özledim .. şimdi herşey çok başka .. neden böyle oldum ki ben .. kime dayasam başımı da saçmalasam saatlerce .. çok şey anlattığımı düşünüp döksem cebimdeki kelimelerimi cümle kurmaksızın da anlasa beni ,, en azından "anlarmış gibi" yapsa .. yalnız hissediyorum kendimi .. bomboş hissediyorum içimi .. sanki bi gece çok içip kusmuşumda ,, o ara kalbimde ciğerimde çıkıvermiş .. ne kalbim atıyo bi heyecanla ne ciğerim sızlıyo daha ..

yok canım .. daha neler .. onunla ne alakası var şimdi şu halimin .. tavşanla dağız biz .. o öyle duruyo heybetle karşımla .. ne sevdiğimi bilir ne küstüğümü .. masalımız bundan daha öteye gidemez zaten .. minik tavşanın heybetli dağı olur o da .. kaçsam ya biyerlere .. bi imkanım olsa kendimi de almasam yanıma ..

yok yok .. havalar çarptı beni kesin .. küresel ısınma şeyi işte yaa .. mevsimler değişti ya .. ondan oluyo .. bizim bi arkadaşa da olduydu zaten .. geçer zamanla ,, geçer ..

şubat'09

bavul toplamaca

gene kesişti yollarımız bi merak anımda ..
çok kötü hissediyorum kendimi yahu .. ne ilginç bi cümle oldu di mi? günümüz insanlarının en yoğun hissettiği duygu .. hüzün; pişmanlık var birde .. yapamadıklarına mı yoksa yaptıkları hatalara mı onu bilmiyorum yalnız.. benim pişmanlığımsa bıkıp usanmadan tekerrür ettiğim salaklığıma .. aslında ben bu kadar önemsemezdim ama zor bi süreç şu ara benim için .. 5 ay önce topla pılını pırtını yeni bi hayat bekliyo seni diye gönderdikleri yerden geri çağırıyorlar şimdi beni .. koskoca hayatımı zor sığdırdğım minik (külliyen yalan benim kadardı kilosu da boyutu da) bavulumu şimdi +5 ayla geri götürüyorum .. burda yaşadıklarım sırtıma yük olamayacak kadar güzel ve mutluluk verici olmakla beraber ben yokken olanları gördüm az önce .. ne can sıkıcı gelişmeler.. şimdi şimdi bakıyorum da iyi ki kopuk kalmısım herşeyden .. iyi ki çekilmişim kabuğuma ..
çok sinirli hissediyorum yahu .. ayak basasım yok yerime yurduma .. unutsalar ya burda beni .. herkes kalsa ya şu an olduğu yerde .. nası tiksindirdilerse saolsunlar .. aslında en çok kendime sinirim .. unutuyorum insanoğlunun çiğ süt emdiğini .. baklava çaldı diye minicik çocuklara yapmadığını bırakmayan bi ülkenin insanlarından nası bi iyi niyet , bi samimiyet bekliyorum ki ben ..

olur mu ki çok istesem ? herkes kalsa aynı yerinde .. bi kere çok istedim dönüş bileti bulamadık .. sonra korkup sustum .. şimdi tekrar desem .. unutsalar beni burda ..
hayat zor azizim .. onu insanlara rağmen yaşamak daha bir zor ..
saygılar ..

şubat'09

tesadüfler..

2. sefer merhaba sana blog ..
birşey canımı sıktı seni ağlama duvarım yapayım dedim ..
kader bugünki konumuz .. feridun düzağaçın bi şarkısında geçiodu ..

"ne zaman arabamı yıkasam mutlaka yağmur yağar yağmurda yürüsem su sıçratır üstüme pis arabalar
gecenin bir yarısı son sigarama dökülür çayım
telefonum çalar ses gelmez hep mi yanlış numarayım"

burda sabahları kalkmakta inanılmaz zorlanıyorum ve heryere geç kalıyorum .. belki pullman, durağa gittiğimde hemen gelse erken bile gidiceem yere bn durağa girerken hain bir şekilde ansızın gelen benim koşmama adırmadan acımasızca gitmesi yüzünden bi sonrakini bekliorum .. ve ben gecikirken, durağa geliceği süreye sürekli zaman eklenio,, hadi bi şekilde bindim başardım dielim (imkansız gerçi ama) binmeme gereken dier otobüs benimkinin önünden geçio ve bu sefer dier durakta bekliorum sabır ağacı olarak..

ve beklenen son .. geç kalmıs ve uykucu sıfatına maruz kalmıs titeem .. ama bilmiyolar ki ben bi saattir sabırla bekilorum ..

ama bugün bunu anlatmıycaktım sna ben .. herkeste mi var yoksa bana mı has bilmiorum ama ne zamn süslensem özensem o gün ya yağmur yağar ,, ya planlarım değişir ve ben eve kös kös dönerm ..
ama ne zamn "eeeh hergün böle oluyo bi markete gidip dönücem" desem (böyle büyük bi hataya düşseeem),, pijamalarımla çıksam , yüzüm gözüm şiş olsa kesin alakasız bişi çıkar ve ben kndimi gene lanet bi şeklde o kıyafetle hiç olmamam gereken bakanların homeless die acıdıkları yerde bulurum ..

ve ne zamn böle çıksam, baska bi şekilde karşılaşsak belkide hayatımın aşkı olucak adamlarla karşılaşıoum .. ve sadece kafamı eğip geçiorum yanlarından .. onlarca yüzlrce kontrollü deney yaptım bunun üzerine .. sonuç aynı .. pijamayla markete gidersen , birdaha asla göremiyceen süper bi insanla karşılaşırsın ve o sana sadece gülümserek geçer yanından ..

hayat acımazsız mı ?! evet ..

aralık'08

merhaba!

merhabalar ..
2 yıllık kişisel cesaretlendirmelerimin sonunda kendimi buraya atabildim .. zira yazmaya korkan ,, yazdıklarını da en ücra köşelerde saklayan bir insan oldum şu güne değin .. ama işte .. burdayım sonunda .. sanırım "zaten herkesin işi gücü var ,, bu deli saçması şeyleri kaç kişi açıp okuyacak ki " en büyük destekçim oldu =) herneyse .. hala çekingenim ..

kendime not: girizgahı fazla uzun tutma sesin titreyebilir .. saçmalayabilirsin ve potansiyel okuma isteklilerini de kaçırabilirsin ..

hoşbuldum ! =)

ocak'10