30 Ocak 2012 Pazartesi

Yol yazisi

Bi yazi dusunuyorum..

Oyle ki koparsin seni oldugun gezegenden, bi seyri sefere cikarsin .. Dantenin cehennemini gor once,, 7kat.. 7 birbirinden agir gunah.. Aci cek.. Ruhun kavrulsun, damagin kurusun ve hicbi su kandirmasin seni .. Sonra cik yavas yavas yukari.. 1.. 2.. 3.. Sogusun icinin yangini.. Buz gibi sular serpilsin yuregine.. Lime olmus etlerin toparlansin, serpilen tuzlar dagilsin.. Saclarin prangalardan arinsin.. Sevgilinin eline dolansin.. En son kata gel.. En sevdiginle , en buyuk arzunla mukafatlandiril .. Gala'nin yuzu gerceklik bulsun, Dante'nin yureginde.. Ve hep mutlu yasasinlar..

Belki hala bitmemistir yerin altiyla isim ..


28 Ocak 2012 Cumartesi

Paket

Bi patlama .. Ucusan insanlar ve esyalar.. Ve dusunceler, bi anda insanin suratina yapisipkalan , uzuncada kalan mimikler.. Korku, saskinlik, sok.. En cokta korku..

Ve daha sabah dusunmusken bunu, aksamina basina gelmis ,, belayi cagirmis, hay lanet ben biliyodum huzursuzlugu ve mutsuzlugu ve kufurleri ve daha gorulecek filmler.. Okunacak kitaplar .. Cok klasik belki ama daha yasanacak bi hayatin ozlemiyle kapanacak gozler..

Oysa yasamadik daha hiic bisey.. Hep yarim, hep eksik.. İster istemez hep sancili..

Ama adi hayatmis, gecip gitmis .. Hemen bitmis.. Biz anlamadan.. Daha meslegimi bile yapamadan,, sarilip uyuyamadan ,

En cokta sen .. Hadi ben gittim.. Bi an surdu acim , uctum gittim.. Peki sen napacaksin? Hangi dama sigip , hangi ruzgara savuracaksin kullerimi.. Nasi uyuyup uyanacaksin .. Nasi gormeyeceksin beni kabus diye tam da ucarken ..

İyisi mi ben olmeyeyim.. Dusundum ben.. Tum rotarlarda, tum sahipsiz paketlerde ve tum kalabaliklarda dusundum.. Olmaz .. Ben olmeyeyim..

25 Ocak 2012 Çarşamba

kız bloğu

başlar ..

dalgın bi şekilde odanın kapısından içeri girer .. kafasında çınlayan melodininse diline döküldüğünden haberi bile yoktur ..
- en sevdiği renk .. mor olan kadın dırı dım dımmm.. kafası dalgındır ve farkında da değildir artık etrafında olup bitenin.. eli kolu doludur yine alışveriş poşeteriyle , tıpkı internet mağaza sepetleri gibi ..

dolaplar dolusu yeninin aksine hep eskileri giyer , ve hep 2 beden büyük alır saklanabilirmişcesine ceplerine ..

sesli düşündü ..

"Allah kaaaretmesin .. bi kere bulayım ya .. bi kere de istediğim elbisenin bedenini bulayım .. şu indirim döneminde bi kere talan edilmemiş olsun lanet olası mağazalar .. hayır ben anlamıyorum nası bi organizmayım .. hiç bir zaman bulamadım şöyle güzeller güzeli bir bluz .. ya bedeni yoktu ,, ya rengi .. en fenası da bi başkasının üzerinde görmekti almak için tabanlarımın şiştiği pantolonu .. hiçbir indirim dönemi gülmedi yüzüme.. vitrin insanı oldum hayatımın her dönemi .. veya klasik modeldim .. beğenileri ay sonunda vuku bulan .. hiç bir etek cuk oturmadı bedenime.. ya uzundular , ya da dar .. hep bi tamir gerekti , hep benim hevesim kaçtı .. hep çok sıra vardı kasada ve hep benim hiç zamanım yoktu ..

ve bugün .. bi elbise beğendim dünyalar güzeli.. hem boyu boyuma ,, hem bedeni bedenime münasip .. sıra vardı   azmettim bekledim .. gerekti son paramı ona yatırdım;ayırttım .. şimdi ayın ilk yarısını bekliyorum .. benim olacak mı diye büyük bi merakla .."

- ah .. burda mıydınız siz .. utandım şimdi .. niye zahmet ettiniz buraya kadar? ben .. ben mi .. hiç öyle mırıldanıyodum ben .. ne mi .. hıhh şarkı ayol .. ne olucak başka .. siktiredin beni .. anlatsanıza siz napıyosunuz ?


bana bak bana!

çokcana çalışsın , hızlı olsunlar diye birer birer miyelinle kaplattığım aksonlarım .. ve minnoş dendritlerim .. ve kaynar su kıvamındaki sinapslarım ..

beynim ağrıyo .. düşünce kabiliyetim yok olmak üzere ..

zafere giden yolda çekilen çile mübahtır .. değeceğini biliyorum .. değmek zorunda ..

yoksa andım olsun iş çıkış saatinde boğaziçi köprüsüne intihara çıkarım .. ikna olacak gibi görünür trafiği işgal ederim .. 2 saat dil döküldükten sonra da atıveririrm kendimi beton etkisi yapacak suya .. ne akson kalır ; ne dendrit .. ne kullandığım gül kreminin; ne de göz altı kapatıcımın hayrını görürüm ..

al sana!

19 Ocak 2012 Perşembe

çok soğuk hava .. valla ..

sevgilim;

bi gün es kaza yolu kaybedersen, geleceğin yeri bilemez ya da gelmek istemezsen .. hani ne bileyim ziyade olsun dersen yemekten sonra , artık gideyim ben, kısası makbul ziyaretin diye aklından inceden bile süzdürürsen düşünce, minik gemiciklerle ..

sanırım seni öldürmek zorunda kalırım.. henüz nasıl yapacağıma karar vermedim .. muhtemelen zehirlerim seni .. biliyosun titizim ziyadesiyle.. ortalık kirlenmesin .. şöyle afilllisinden bi zehir yaparım .. belki sana CO hapları yaparım .. sen yutunca vücudundaki oksijenle birleşip seni oksijensiz bırakır .. bilemiyorum ,, alternatifler mevcut .. baya düşündüm bu konu üstüne.. işçiliğimin akılda kalır ve ince olmasını istiyorum .. daha fazla bahsetmek istemiyorum sana bunlardan .. fikrimi çalmanı istemem..

bunun dışında ; o kadar çok ağlarım ki vücudumdaki su oranım düşer ;  hipertermi olsam ateşimi düşürecek suları bulamam .. yine ölmezsem tuz yutarım poşet poşet .. o kadar çok ağlarım ki burnum düşer .. beynime oksijen değer; yanar .. belki çok içerim .. başım düşer kalır .. belki jack'in fasülye sırığından ekip ucuna ip bağlarım .. intihar için büyümesini beklerim .. bi bakarsın sabah .. göremezsin bile beni .. sırık o kadar çok büyümüş ki .. senin sevdiğin balıklara yem ederim kendimi .. bi daha balık yiyemezsin .. ineklere de verebilirim .. yeter ki sen yeme.. aç kal , öl sende .. tüm içme sularına tükürürüm .. su da içemezsin .. önce öldüm der sonra her gün not gönderirim sana .. sen delirene kadar .. evet bunu yaparım .. vallahi yaparım ..

işte o yüzden kır dizini otur yamacımda .. hava çok soğuk zaten; hem taze çay demledim .. bak ..


16 Ocak 2012 Pazartesi

mavi periye açık mektup

sevgili mavi peri;

hep bekledim bana o minnoş , sevimli mi sevimli , işlevsel asanla dokunacağın günü .. hep hazırlı yaşadım "o an"a .. istedim ki en mükemmel an olsun , unutulmaz ve vazgeçilmez olsun . hep saçlarım düzgün ve makyajlı gezdim.. cebimde de tek mendil .. mutluluktan ağlarken göz yaşlarımı silmeye ..

sonra zaman geçti sevgili mavi peri .. yazlar kışa, güzler bahara döndü .. ben ise hiç kaybetmedim sana inancımı .. biliyordum ki bir gün .. evet bir gün gerçek olacaktı hayallerim .. açıkçası düşünmedim hiç öyle enine boyuna , hem haddime miydi canım senin mucizene müdahale .. öyle bekledim .. cam kenarında koca bekler ev kızı gibi , doğumu bekler baba gibi, taş dökmeyi bekler hasta gibi .. ama sen fahişe çıktın sevgili mavi peri .. kusura bakma ağzımı bozuyorum diye ama öyle değil mi hıh ? dürüst ol sende şimdi ..

zira ne ankaradaki dayımgilden ,ne popomu yırtıp günler gecelerce hatim ettiğim sitelerden, ne eğitimimden ne de el ilanı gibi dağıttığım CVmden ses çıkmadı .. evet sevgili mavi peri (bak hala düzgün konuşuyorum .. sana değil kendime saygımdan yoksa ben senin ebeni .. sevgili mavi peri) zannetme ki ben vasıfsız bir hatunkişi idim .. sadece şansa ihtiyacı olan bir faniydim ..

bekledim ki bilgi birikimimi gören bi firma sahibi aradığım sensin , al bu işletme senin desin .. bu laboratuvarda yat kalk ! al sana hayatının şansı, tek arzun ve de emelin ! olmadı hacimli , yumoş yumoş saçımla birden keşfedilip şampuan reklamında oynayayım .. o da olmadı gözlerimi gören biri yeni nesil türkan şoray desin .. ve ya ne bileyim sevgili mavi peri .. o kadar yazı yazdım ayol buraya .. meşhur olanlar blog da benimki ne? bende samimiyim .. ben de dizimin üstünde yazıyorum .. (ben de nişantaşı cocuğuyuuum .. ben de üniversite bitirdiiiim.. burhanıma selam ederim)

olmadı ama .. sen de bile işler torpille işliyormuş mavi periciğim .. (gittikçe yanaşıyorum farket! birazdan kafa atıcam burnunun tam üstüne) o olmayınca ,sen de kaldırmıyormuşsun götünü benim için .. oysa çok inanıyordum ben sana .. koluma , elime , başıma değdirmen gereken asanı her seferinde popoma soktun sen ama .. çok ayıp ettin mavi peri .. kırdın ve parçaladın ..

artık seni zerre kadar sevmiyorum .. inanmıyorum da ..en çokta senin olmaman değil , umudumu kırman canımı yaktı mavi peri .. keşke olsaydın ..

ha neyse küfrediyodum sana .. veda ederken sana şiir yollamak isterdim mavi peri ama terbiyem müsaade etmiyo .. onun yerine sana "bana yar olmayan devr-i devranın izzetini ikramını .. diyorum sevgili mavi peri .. ötesini sen anla..

hani sen yoksun ya .. asıl ben yokum artık mavi peri ..


14 Ocak 2012 Cumartesi

arz ederim

bundan feyz alır;
bunda içlenir;
bunda ağlar;
buna da gıpte ederim.

9 Ocak 2012 Pazartesi

aundrey ve pranga


bazen ben çok sıkılıyorum , bazen alkol de, temiz hava da uyku da kesmiyo beni .. bazen ben her depresyona girmiş kadın gibi sıradanlaşıyorum .. aslında farklı kalmak istiyorum "herbiribirdiğerindenfarkıolmayaninsanlardan" ama olamıyorum .. istesem de olamıyorum .. o zaman ben alışveriş yapıyorum .. amaçsızca avm geziyorumi satışın, ürünün ve müşterinin nabzını tutuyorum üstüme vazife olmaksızın.. elbiseleri beğenip deneyemeyecek kadar mutsuz olduğum için almadan çıkıyorum . sonra çıktığım için daha çok üzülüp daha derin depresyonlarda yoğuruluyorum. bazen ben defalarca kapısından döndüğüm kuaföre girecek cesarete sahip oluyorum. bu çok nadir oluyo ama oluyo , o makasla saçlarımı budadıkça ben hafifliyorum. cüzdanımla eş zamanlı ve senkronize hafifliyorum ben ..bazen ben daha büyük değişiklikler yapamadığım hayatım uğruna kendimden ödün veriyorum. sırma misali uzattığım saçlarımdan.. düşünüyorum , pozitif olma gayretiyle diyorum ki küçük şeyler belki ön ayak olur büyük değişimlerin. ben çeyizimde biriken tupperların ve içimdeki tarifsiz, anlatılmadan yaşanan , çekilen, azap olup prangalaşan sıkıntıları taşıyamıyorum omuzlarımda.. ben o zaman çok korkuyorum kendimi kapamaktan tüm dış etkenlere. yaşadımdı ya bi kere tepki de veremesem üzülüyorum insanların uğraşına . işte bu yüzden , belki sırf bu yüzden çok zorlanıyorum ben. ben çok özlüyorum evimi . kar yağan balkonumu ve içeri kar taşıdığım mavi leğenimi . ben bazen breakfast at tiffanny's izliyorum .. bıkıp usanmadan . sonra edith piaf dinliyorum ..

çok korkuyorum ben .. uçuvericem diye ..

3 Ocak 2012 Salı

dinleyin lan

dinleyin lan




kıyafetlere hasta oldum .. bunlar benim olsa ömrübillah çıkarmam üstümden tövbe. neyse konu o değil. siktimin hayatı . nokta.

2 Ocak 2012 Pazartesi

jehan kadifesi



dinleyin .. bugünün şarkısı bu .. kadife sesine sağlık jehan'ın ..

1 Ocak 2012 Pazar

bu sene kesin başlıyorum rejime !

bu sene kesin başlıyorum rejime !
bu yılın ilk temennisi budur. onun dışında daha bi çok şey var ama sizi ilgilendirmez diyerek ilk giderimi de bu şekilde yapıyorum. sizde hah çokta bilmem neremde diyerek beni bozuyorsunuz. bu da bir ilk..

ama hiçbiri umrumda değil şu an .. yılın ilk günü , sanki sünger çekmişiz gibi 2011 ve 31 aralığa .. herşeyin başlangıcı iyidir ya , onun gibi .. başlangıçların suçu yok zira gelişme ve sonuç ondan hazzetmememizin müsebibi ..

güzel gelişme ve sonuçlar diliyorum şu yıldan .. güzel olsun bi kere de hayatım diye .. mesela herşey yolundaymış .. mesela ben çok mutluymuşum.. mesela artık buzlu badem safhasına gelmişim falan ..

hayda bre koçum .. güvenim sonsuz sana ..

yılın şarkısını ilan ediyorum ! dinleyin .. dans edin .. ben ettim , siz de edin ..


ps. resme özel şarkı ..