9 Ocak 2012 Pazartesi

aundrey ve pranga


bazen ben çok sıkılıyorum , bazen alkol de, temiz hava da uyku da kesmiyo beni .. bazen ben her depresyona girmiş kadın gibi sıradanlaşıyorum .. aslında farklı kalmak istiyorum "herbiribirdiğerindenfarkıolmayaninsanlardan" ama olamıyorum .. istesem de olamıyorum .. o zaman ben alışveriş yapıyorum .. amaçsızca avm geziyorumi satışın, ürünün ve müşterinin nabzını tutuyorum üstüme vazife olmaksızın.. elbiseleri beğenip deneyemeyecek kadar mutsuz olduğum için almadan çıkıyorum . sonra çıktığım için daha çok üzülüp daha derin depresyonlarda yoğuruluyorum. bazen ben defalarca kapısından döndüğüm kuaföre girecek cesarete sahip oluyorum. bu çok nadir oluyo ama oluyo , o makasla saçlarımı budadıkça ben hafifliyorum. cüzdanımla eş zamanlı ve senkronize hafifliyorum ben ..bazen ben daha büyük değişiklikler yapamadığım hayatım uğruna kendimden ödün veriyorum. sırma misali uzattığım saçlarımdan.. düşünüyorum , pozitif olma gayretiyle diyorum ki küçük şeyler belki ön ayak olur büyük değişimlerin. ben çeyizimde biriken tupperların ve içimdeki tarifsiz, anlatılmadan yaşanan , çekilen, azap olup prangalaşan sıkıntıları taşıyamıyorum omuzlarımda.. ben o zaman çok korkuyorum kendimi kapamaktan tüm dış etkenlere. yaşadımdı ya bi kere tepki de veremesem üzülüyorum insanların uğraşına . işte bu yüzden , belki sırf bu yüzden çok zorlanıyorum ben. ben çok özlüyorum evimi . kar yağan balkonumu ve içeri kar taşıdığım mavi leğenimi . ben bazen breakfast at tiffanny's izliyorum .. bıkıp usanmadan . sonra edith piaf dinliyorum ..

çok korkuyorum ben .. uçuvericem diye ..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder