sarhoş özgüveni

yanlış anlamışız herşeyi ..

olmamış bu ..

yapboz oynarken yanlış köşeye sıkıştırılmaya çalışılan zavallı bir parçalarmışız aslında siz .. ve ben .. biz iyi olur zannetmişiz .. aslında tam da oturdu sanmışız .. oyunun sonunda açıkta kalan parçaları görünce anlamışım .. lineer olmayan bir dünyada lineer bir çizgi çekip o çizginin üzerinde 500 promil alkolle yürümeye niyetlenen bir sarhoşun anlamsız özgüveniyle yürütürüz sanmışız.. ama dedim ya .. lineer değil bu dünya . o gördüğün iyilik sağlık senin minik fanusunda . nuhun gemisi gibi sallana sallana giderken gemin koca denizlerde, mutfağında stabil tezgahında yana yatan çaydanlığını sorguluyorsun sen .. bakış açın dar demiyorum .. dünyan bu kadar..

dostluğu da böyle sanmışsın ..yıllarca aştığımız çölleri yok sayıp, ilk düzlükte ayağına takılan çakılı da benden bilmişsin ..  .. poff .. yazık ki geçen zamana ..

güzele güzel demek en kolayı .. sen gel notre dam a sevdir aynadaki aksini .. yalansız olsun ama , tüm samimiyetinle ..

yüzmeyi bilmezdim de hep sığda kalırdım .. korkardım batmaktan, ölümden .. sonra öğrendim .. duymuyorum seni .. kulağımda sadece dalga sesi .. gel buraya ! hım .. saçmalıyosun .. anlamsız gerekçelerle kendini kandırıyosun .. beyazı karalayıp siyah yapıyosun, olmadı güneş gözlüğüyle bakıyosun.. peki ..

yazık ki çok güzel söylemiş zeki müren ..

miyelin olsa iyiydi

edebiyat okumalı ve gurmelik yapmalıydın sen titeem dedi ademoğlu , bişeyler okuyup beynimin uyuştuğu bi an kafamı kaldırdığımda .. hayat zaten alkole teşvik ediyor beni, her gün doğumunda ve gün batımları.. bazı günlerin sonu kafam kadar şişen kaslarımı cümle aleme sergileyip urganla çekmek suretiyle geliyor.akson ve dendritlerim özerkliklerini ilan edip sirtaki yapıyor ben bazen okurken . bazen tam uyumadan .. gözlerimi kapatmam gerekmeyen düşleri seviyorum ben . herşeyin mümkün gibi geldiği o ince çizgiyi .. zaten sonrası .. iyilik sağlık . hep iyiyim ben .

şarkı

gurme

gurme olsam her gün adım adım gezerdim istanbulu .. önce istanbulu .. sonra sağdan soldan soruşturur heryeri .. ah derdim sizin bi mercimek çorbanı varmış .. sizin bi salatanız .. bi köfte yapıyomuşsunuz dillere desta .. höşmeriminiz varmış .. ondan yemeye geldim taaa nerlerden .. ah derlerdi o vakit .. uzuuun yoldan yormuşuz sizi . hemmen hazırlıyoruz siparişinizi. oh derdim oh. iyi ki midemin götürdüğü yere gittim . ne akıl ne kalp bulamadı bunca zaman yörüngemi . ordan çıkar manda batmaza giderim kahve içmeye .. şöööyle bi koklarım önce .. miss ..

hiç üşemezdim , aklıma bile gelmezdi kilolar, yorgunluk .. illaki boğazda bitirirdim günü .. en ucuz zevkim olurdu kağıthelva .. demezdim ama kimseye ayıplamasınlar kossskoca gurmeyi diye .. ah derdim arada bunun içinde keçi peyniri mi var? safranı fazla kaçırmışsınız. fesleğen yerine nane daha çok yakışırmış .. bu şarap 1957 yapımı .. ama çok sabit kalmış .. bakın .. hep tortu .. tıh tıh tıhh ..

tasasız bi hayat istiyorum .. doymak için apar topar yediğim yemekleri değil .. saatimi cebimden çıkarmaya tenezzül etmediğim günlerde ayaklarımı uzatıp içtiğim kahveler istiyorum. işleri bitirdim,oh 2 sayfa kitap okuyayım cümlesi yerine, ayyy uykum geldi ,, az uyuyayım da kalkınca da şu 10 sayfayı okurum yada boşver zaten sıkıcıydı cümlesini kurmak istiyorum. şükür ki istiyorum ..

şarkı