30 Eylül 2010 Perşembe

asperger

bilemedim nasıl başlamalı .. içinde bulunduğum durumun ahval ve şeraitini düşünmeden olayı nasıl tasvir etmeli .. ya da hiç etmemeli .. evet en iyisi .. iyiym diyip susmak .. ne sen sooor ne ben durumumdan ses edeyim diyip insanlara kocaman gülümsemek .. zaten çağımızın en büyük sıkıntısı gözümde insanların farkında dahi olmadan sahip oldukları asperger bozukluğu .. içlerinde gün be gün koca şehrin karmaşasından mütevellit büyüyüp bırak insanlarla empati yapıp onları anlamayı kendilerini bile unutturan hastalıkları .. aynada kendilerini tanıyamamaları da sonuçları bu en acı vebanın .. zira öldürmüyo ,, süründürmüyo da .. insana insan olduğunu unutturuyo ..

güzel bi yürek "üşüyen ruhunsa battaniyeler fayda etmez imiş" demişti .. sanırım bi süre daha üşüyecek yüreğim .. cayır cayırken bi tarafı, bi tarafı ince ince sızlayacak incecik bıçağın açtığı yaranın koca parmağı acıttığı gibi ..

herkesin keskin fikirlerinin olduğu hayatımın uzaktan sessiz seyircisiyim şu dönem .. asıp kesenlerin uzagında ellerimi alnıma dayayıp napsam da çıksam açıklığa derdindeyim .. bilsem de unutuyor , istesem de alamıyorum zira vaadedilen yeşil vadiyi ..

ah .. illaki çıkılacak açıklığa .. illaki hayat daha güzel olacak .. ama tek soru .. kimseyi ve hatta kendimi üzmeden nasıl olacak .. bi tarafta aydınlık ,, bi tarafta karanlıkta parıldayan minicik bişey ..

yakalanan uğur böceği uçmayınca üflemek gibi .. işte tek istemediğim bu .. samimi olmadığı gibi çokta canicedir gözümde .. hep merak ettim birden yüksek hızda savrulan o böcekler toparlanabiliyorlar mı hemen .. yoksa düştükleri yerde toparlanmalarına izin vermeden dileğim olacak oh lan işte diye mutluluk kramplarında kıvranan, böceği az önce rüzgarında savuran cüsse üstünden mi geçiyo ..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder