- en mutsuz anında oturup ağlamak yerine bağıra bağıra şarkılar söylemek ..
- insanlar , olaylar , herşey sana doğru ve karşı geldiğinde onlar aslında olmamış ve hatta hiç yokmuş gibi davranmak ..
- ve hatta yaranı sarıp sarmalak yerine tuz basmak , kabuğunu yolup sürekli kanatmak ..
- olabildiğince ve en alakasız yerlerde dahi içinden geldiği gibi davranmak ..
- denizin kenarına oturup boğulasıya kadar , insanları önemsemeden ağlamak.. en soğuk havada dahi istiyorum diye o denize ayaklarını sallandırmak ..
- olmaz dendikçe üstüne gitmek ve kaybedeceğini bazen bile bile inanmaktan vazgeçmemek..
bazen sadece "-ee nolmuş yani" diyebilmek kulağına fısıldanan negatif ve olası kayıp hikayelerine ..
güzeldir zıp zıp zıplamak mutluluğunda yaşına yakışmaz denen yaşta dahi .. çılgınlar gibi gülebilmek en sessiz ortamda ve ağlayabilmek mutluluktan.. körü körüne bağlanabilmek inancına ..
çok sevmekte delilik .. onsuz geçirdiğin günün sonunda aslında yaşamamış gibi hissetmek .. moralin bozulup gene ona sarmak .. sebepsiz kavga etmekte ..
çok sevmekte delilik .. onsuz geçirdiğin günün sonunda aslında yaşamamış gibi hissetmek .. moralin bozulup gene ona sarmak .. sebepsiz kavga etmekte ..
aslında hayatı iliklerine çekmek delirmek ..
diğer türlü es geçiyormuşcasına sızlıyor içim her akıllı davrandığım anda ..
diğer türlü es geçiyormuşcasına sızlıyor içim her akıllı davrandığım anda ..
bi de şarkı tabi ..
- bi günlük tatilde "hayat lan bu nefes almak lazım" diye çıktığın yolda ceza yiyip yinede canını sıkmadan kızgın kumlardan denize atlamakta güzeldir .. ve ciddi delilik gerektirir .. zira hayat "naptım lan ben çok mutsuzum"la "koy götüne rahvan gitsin be hacı" nın arasında geçen saçma bi süreç .. aman be hacı koy götüne rahvan gitsin ..
**aytaççım .. ersincim .. ithaf olsun be yau ..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder