13 Ağustos 2011 Cumartesi

ince hastalıklı artis

etrafımda çok anlamsız şeylerin olması .. ve zincirleme olması .. ve sadece benim değil tüm hayatlara sirayet etmesi ..


zannediyorum ki her bir gök cismi birbirine ters açılı .. zira makul başka bir açıklama göremiyorum bu anlamsız duruma .. bazen kaderci davranıp "vallahi hayırlısı " falan diye zırvalayasım, her bir durumdan ders çıkarasım geliyo ama farkediyorum ki beni adım adım geriye itmekten başka bir işe yaramıyor o da .. bu ara ise tam bir protest yaklaşımla herşeyi yakıp yıkasım , ters giden herşeyi elimin tersiyle itip koşarak güneşin batışına koşasım denizin üstünde yürüyesim var .. zira bazen onun olabilitesine dahi inanıyor bünyem .. nihayetinde umut dünyası .. ha bu arada bloğun istatistiklerine baktığımda en çok umut yazan insanların karşısına çıkııyormuşum .. bu tezatlıkta gülmelik çerez zannediyorum ki ..


evet biliyorum bunu .. istersem ziyadesiyle yakıcı yıkıcı bi zat olabilirim .. olmuşluğum var gene olabilirim .. sükunetim tevekküle inancımdandır .. ama güzel planların yapılabildiğini gördüğüm bir mevsimde bu yaşananları zerre haketmediğim görüşündeyim .. (tekil değil çoğul konuşuyorum bu arada.. ben ve saz arkadaşlarım adına .. ve hatta tüm çingeneler, marilyn ve ince hastalığa yakalanan tüm yeşilçam artisleri adına) ben de robadan elbisemin içinde o ağaçtan o ağaca sürüm sürüm sürtünerek salak topuklularımla seyirtmek aptal parmak hareketleri falan yapmak istiyorum .. ve eğer saçı bi gecede beyazlayan bi insan olacaksam fazlaca kimyasala maruz kalmaktan olsun kaygısı taşıyan bi bünyem var .. ve hatta kanseri bile göze aldım .. ha sonuç ne . tevekkül ..

hayatımın her aşamasındaki gibi derin bekleyişim ve anlamsız motive sözlerim .. tost yesem yarım dünya olurdum her söz öbeğinde .. kaktüsten başka yeşilliği yaşatamıyor olmam beceriksizliğimden midir hala bilmem ama sabırsızlığımın sonucudur çürüyen kökler .. hayatıma dair bazı sıkıntılarım var elbet diyor bir tiyatro oyununda ismini unuttuğum yakışıklı jön .. lakin o bana verilen en büyük hediye .. bakıyorum yazıya defalarca .. yazdığım gün izlediğim an ve ne derece etkilendiğim geçiyor zihnimden .. bide şimdiye bakıyorum .. bu mudur yani .. elinde daha iyisi olmadığı için tatmin olunması gereken kuru bir hediye olarak hayat .. ne banal ve bayat .. büyük insanların özelliği hedeflerinin olmasıymış .. bi bilir söylemiş .. bok yemiş o .. öyle olsa ölçüşemezdi hulk benimle .. ve al sana pırasa demezdi hayat her yolun sonunda ..

o değil de .. ne güzel iftardı be .. özlemişim .. ve özlüyorum her fırsatta .. ha bi de eski sevgilim .. iyi ki "eski" sevgilim olmuşsun .. sen olmasan vallahi aldığım nefesin kıymetini bilemezmişim .. hayat batarmış her noktada ve mağrur bünyem özgürlüğün tadını bilemezmiş esareti görmeden .. vallahi çok seviyorum seni .. hayata bağladın beni yokluğunla .. her ne yapıyosan orda kal der öperim gözlerinden ..

ha bide paulo coelho "elif"i anlatıyo .. eski hayatları falan .. iyi ediyo .. okuyun bence .. uğraştım haleleri görmeye ama hala başaramadım .. olsun ben zaten biliyorum edebi bi çingeneydim ben hayatın her alanına hakim .. ve yalanlar öldürdü beni eminim brütüsün hançeri gibi aniden .. çok güzel kahvaltı takımları beğendim birde bugün .. kendi evimdeki ilk pazarıma kadar alıcam 70 parçasını en havalısından .. açıp balkona kocaman bi masa .. 1 ay sırf kahvaltı yapıcam ..

öperim .. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder