oysa daha farklı başlayacaktım güne .. paramparça duygularımı , paramparça kelimelerle anlatacaktım .. blogumun ilk kelimesini bile hazırlamıştım .. sabah kalkar kalkmaz aklıma gelen ilk öbeği yazacaktım ..
"Icimde yanlis ata oynamis kumarbaz hüznü"
akıllanmaz , akıl almaz bi yenilmişlik hissi .. ilginç ama bu sefer bitik hissetmiyorum .. yani hissediyodum sanki .. ama sabaha kadar denize nazır hıçkıra hıçkıra ağlamışım da bütün hissiyatımı göz yaşlarımla atmışım gibi .. daha bi mekanik bakıyorum .. acı çekmiyorum .. enteresan bi şekilde kabulleniyorum .. herkesi ve herşeyi .. artık soru sormamaya karar veriyorum .. ve cevap vermemeye .. yorulduğumu hissediyodum .. tam hıçkırıklarım tutmadan önce .. şimdi ölmüşüm .. sezarvari bir edayla bakıyorum brütüsüme .. sen de mi diyorum .. hançeri hissetmemiştir dahi sezar eminim .. tutan eli gördüğü an ölmüştür çünkü .. istese canını , kalbini avuçlayıp vereceği brütüs arkasından haince almaya çalışıyor canını .. ne acizlik .. buna rağmen hala brütüsü korumaya çalışan sezar gibiyim .. "o aslında öyle biri değil .. " ne büyük yalan .. insanlara yalan söylüyorum kendimi inandırmak için ..
demiştir brütüse .. "Seni seviyorum,ama nasıl: Avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp parmaklarımı kanatarak kırasıya, çıldırasıya..." ve düşünmüştür illaki, sezar brütüse güvenirken Tanrının sureti insana güvenmeyeceksek yeryüzünde .. başka neye güvenebiliriz ki?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder