9 Şubat 2011 Çarşamba

Don Kişot

- eğri oturup doğru konuşmak lazım ..
daha ne kadar meydan okuyacaksın yel değirmenlerine titeem? hım?
ne düşünüyosun? ne olsun istiyosun ? aldığın diplomayı duvara asıp; saçma sapan, çivisi çıkmış ve yarınının ne olduğunu bilmediğin , karın tokluğuna gidip geldiğin yerde çalışmaya devam mı edeceksin .. baktırdığın kahve fallarından gaz alıp evet lan 2 ay sonra kralım mı diyceksin ? yalnız inip yürüdüğün sahille kendini ne kadar avutacaksın? ya düzeliverirse , bak kesin bu sefer olcak diye inanmaya daha ne kadar devam ediceksin? bu ay bunu alayım .. bu da gelcek aya kalsın diye ekonomist dikkatiyle harcamaktan sıkılmayacak mısın? mutlu mu ediyo seni bu seviyesizlik? bu dibe vurmuşluk? bu belirsizlik ve havada kalmışlık?

-hayır .. ölüyorum hergün


- peki napacaksın bunun için? ne kadar devam edecek bu?

-bilmiyorum.. istiyorum çok .. istiyorum ki şu çıksın artık aklımdan ..hayatım rölantide zira .. hiç bi adım atamıyorum .. mal gibi, armut gibi bekliyorum zamanın geçmesini .. bilirken sadece armuta yaradığını zamanın .. ben farkında değil miyim sanıyosun ne kadar boktan olduğunu hayatımın .. ben tatmin mi oluyorum her gün ruhumu sikmesinden şu şehrin .. ama diyolar ki .. sıkıntı çekmeden olmaz güzellikler .. diyolar ki illa girecek düzene .. çıkacaksın feraha .. hem bu ayki burcum diy..

-tamam kes ! salaksın! inanıyosun hala


- ne var başka elimde inancımdan başka ? kolay dimi maval okumak uzaktan? ne kadar anlayabilirsin ki sen? hım? ne biliyosun? ne yaşadın? ne gördün? benim yaşadığımın üstünden konuşarak bana salak diyemezsin .. seçimlerimi yaşıyorum .. evet farkındayım çok büyük hata yapıyorum. evet farkındayım belki hiç güzel olmayacak hayatım .. ama ben buyum .. başka türlüsünü görmedim .. yaşamadım .. doğrusuyla yanlışıyla benim hayatım .. evet ağlıyorum .. evet korkuyorum gelecek günlerden .. ve evet gün be gün umudumu yitiriyorum her geçen gün daha pasifize ediyorum kendimi .. ve her geçen gün ölüyorum .. iniyorum o sahile çnkü sadece orda hissediyorum herşeyin mümkün olabildiğini ve nefes alabildiğimi .. elimde olsa açıp göğsümü koşucam orda ciğerlerim yansın oksijenden .. ve yalnız gidiyorum ki unutmayayım yalnız olduğumu .. ki durabileyim ardında kararlarımın .. götümü toplayacak kimse olmadığını unutmayayım ..


- özür dilerim ..

- dile.. eleştirin anca .. nolcak ne bitcek titeem .. salak mısın titeem .. varsay ki öyleyim .. sanane bundan? biliyorum iyi olacak bigün .. niye bilmiyorum unutuldum bu ara sadece ..


biterken .. Sia çalıyodu .. iyi ediyodu ..

2 yorum:

  1. Eyvallah. Çok güzel!

    Tarafımca belirtmek için yanıp tutuşulan, paylaşımında çok değer falan gördüğüm dipnot:
    Don kişot hayalcidir,delidir fakat bu adam zaferlerini bir karşılık beklemeksizin yarine adamıştır. Alçak düşmanlarını alt ettikten sonra onların yaralarını bizzat sarmış veya sardırtmıştır. O, boktan devrinde, bu anlamda şovalyecilik falan kalmamasına rağmen onurlu bir şovalye insan neyse öyle yaşamış ve mutlu bir şekilde de ölmüş.
    Adama sorarlar: Don kişotlar mı deli, hayatı olduğu gibi alanlar mı? (Ben sormuyorum Cervantes soruyor)

    YanıtlaSil
  2. kesinlikle hayatı olduğu gibi sırtlanmaya çalışıp altında ezilenler ..

    YanıtlaSil