bakıyorum ..
öyle bakıyorum ekrana .. bi filmi seyretmekten fazlasını yapıyorum bakarkende .. kendimle bağdaştırıp gerçek olma ihtimalini sorguluyorum filmin .. bana çok yakın gelen uğraşlar içinde esas kız .. hayatı felakete doğru giderken birden yön değiştiriyo .. herşey püripak .. ne zamandır beklediğim filmi seyrettiğim için, mutlu bittiği için mutlu olacağım yere küfürler sıralıyorum tükürükler eşliğinde .. çok biliyosunuz sizz !.. diye başlayarak .. sonra öğreniyorum bütün seyirciler mutlu bitsin istiyolar filmlerin .. gerçek hayatı askıya aldıkları 2 saati mutlu noktalama derdindeler .. bi bana düşmüş gerçekliğini sorgulamak ..
hep böyleydim ben .. masallarda bile nası yani ya diye düşünüp sinir olurdum masal kahramanlarına .. misal rapunzelden nefret etmişimdir .. boğazına sahip olamayan bir kadının marul uğruna vazgeçtiği kevaşe kızıdır gözümde .. ha üstüme yapışan lanetli rapunzel bundan farklıdır .. şarkıdır o .. (niye açıklama gereği duyduysam .. sansanız çok üzülcem sanki)
neyse geri döneyim konuya .. yada dönmiyim darmadağın oldu .. toplayana kadar unuttum zaten diyeceğimi .. küfredecektim zaten .. direk o nağmeye bağlıyım ben .. küfürler .. tükürükler .. tükürüklü küfürler .. el hareketleri vs ..
film bitti sonra .. koca öğleden sonramı geçirdiğim mor koltuk daha güzel geldi gözüme .. düşündüm ki ben bütün hayatımı burda geçirebilirim .. istedim ki .. geçireyim .. yemeğimi yiyip , televizyonumu seğredip , ayak ucumdaki kitabı okuyabilir ; uykum gelince de uyuyabilirdim üstünde .. hem hayat zarar veremez , hem ben kimseyi görmemiş olurdum ..
istedim ki sıdıka olayım .. oturduğum yerden dünyanın ehemmiyetsiz şeylerine kafa patlatayım .. kendi çıkarımlarımla içimde çığır açayım .. cam gülü olayım mor koltuğumun üstünde .. koltukla gideyim her yere..
üstümdeki baskıyı düşünüyorum .. daha bi daralıyorum .. nefes alamıyorum .. biliyorum ki çıkış yolu var .. ama istiyorum ki çıksın artık karşıma . mevlana diyor ki ..
"Kötü bir döneme girdiğinde ve herşey sana karşı gibi göründüğünde,
bir dakika bile dayanamayacakmışsın gibi geldiğinde sakın pes etme,
çünkü işte orası gidişatın değişeceği yer ve zamandır...."
pes etmiyorum .. ve savaşıyorum herşeye rağmen .. ama istiyorum ki minik bi mükafatı olsun 10 aylık koşturmanın .. ve korkuyla bekliyorum daha ne kadar herşey bana karşı olacak?
hala sakinliği elimden bırakmadan çok havalı bi huşu içinde diyorum ki ..
"Her yağmur damlası bir yeşil yaratmak içindir.Sanmasınlar yıkıldık,sanmasınlar çöktük.Bir başka bahar için sadece yaprak döktük."
ama çok korkuyorum lan .. 3 ay sonrasını görmüyorum ya .. valla çok korkuyorum
not: sıdıka gözümde rapunzelden daha değerlidir .. daha gerçek ve harbidir .. ikiside cam kenarında oturup, aynı gökyüzüne bakıp bambaşka şeyler görürler .. rapunzel şatoya kimi atsam diye bakarken sıdıka anlamını çözme derdindedir hayatın ve olanların ..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder