ne keyifli adamsınız siz Fazıl SAY ; Burhan ÖÇAL
20 Aralık 2012 Perşembe
2 Aralık 2012 Pazar
rivayet vol.1
şarkı ..
yarın mı, emin misin?
ya gelmezse yarın?
bi artis eskisi "bedenime sahip olabilirsin ama ruhuma asla" diyo .. ruhunun sahibini beklerken bi sabah uyanamayıveriyo .. bi kız yarından onun sırtındaki hayallerde vazgeçip kendi kıyametini koparıyo.. birileri mayalarla dalga geçip hayatı hayrat çeşmeden akan su kadar fütursuzca harcıyo ve her daim yeni fikilere hazırlıklı bi adam bi göle kaşık kaşık maya çalıyor .. sorana cevabı net : "ya tutarsa"
pekii .. sen napıyosun? memnun musun şimdinden, ölüp gitsen neye en çok üzülürsün? mesela ölüp yükselsen göğe .. dönüp görsen cesedini.. ne gelir aklına ilk?
bak
bi artis eskisi "bedenime sahip olabilirsin ama ruhuma asla" diyo .. ruhunun sahibini beklerken bi sabah uyanamayıveriyo .. bi kız yarından onun sırtındaki hayallerde vazgeçip kendi kıyametini koparıyo.. birileri mayalarla dalga geçip hayatı hayrat çeşmeden akan su kadar fütursuzca harcıyo ve her daim yeni fikilere hazırlıklı bi adam bi göle kaşık kaşık maya çalıyor .. sorana cevabı net : "ya tutarsa"
pekii .. sen napıyosun? memnun musun şimdinden, ölüp gitsen neye en çok üzülürsün? mesela ölüp yükselsen göğe .. dönüp görsen cesedini.. ne gelir aklına ilk?
bak
26 Kasım 2012 Pazartesi
ya kediler?
bazen çok yalnız hissediyorum. televizyonun sesini açıyorum, playlistimi saçma sapan şarkılarla ama en çok bağıranlarla doldurup basıyorum "play"e , tosbik ve pertevle ve hatta her bir çiçekle uzun uzun sohbet ediyorum açıyorum tüm ışıklarını odaların .. çıkıyorum balkona.. bi küfür saydırıyorum , bi sigara yakıyorum .. burnumun ta ucunda ince bi sızı .. böyle hapşurasıymışsın da kaçıvermiş gibi sanırım gözlerim de eş zamanlı hülyalanıyo..
bazen korkuyorum uyumaktan. sanki ben gözlerimi kapatınca çok kötü bişey oluvericekmiş gibi. hiç canım istemiyo ki .. uykum da yok zaten diyorum akıverirken uyku minemden.
bazı laflar var. tüm geniş zamanlarda fizibilite çalışması yapılmış sanki onlar için. bi kelime , koca kelime havuzunun içine atıyo . boğulası oluyorum , baştan çırpınıyorum ,sonra bırakıveriyorum kendimi phı insan yaşına eşdeğer havuz suyunun içine .. şöyle derince soluyorum tüm suları yutsam diyorum . bi bakıyorum ayaklarım yere değmiş. sonra gene dolmaya başlıyo havuz .. 5 işçi 3er kova alıp gelse boşalmayacak problemlerin içine yuvarlanıyorum.
bazen 10 defa dinliyorum bişey olmuyo da 11. de bişey oluyo . tık diyo duyuyorum ben oysa o sessizce derken . bi havuzda evde doluveriyo. tavan aktı diye komşu geliyo .
ya diyorum balık olsam dönsem dursam yuvarlak akvaryumda .. ama olmaz.. kediler aç kalır ozaman..
bazen korkuyorum uyumaktan. sanki ben gözlerimi kapatınca çok kötü bişey oluvericekmiş gibi. hiç canım istemiyo ki .. uykum da yok zaten diyorum akıverirken uyku minemden.
bazı laflar var. tüm geniş zamanlarda fizibilite çalışması yapılmış sanki onlar için. bi kelime , koca kelime havuzunun içine atıyo . boğulası oluyorum , baştan çırpınıyorum ,sonra bırakıveriyorum kendimi phı insan yaşına eşdeğer havuz suyunun içine .. şöyle derince soluyorum tüm suları yutsam diyorum . bi bakıyorum ayaklarım yere değmiş. sonra gene dolmaya başlıyo havuz .. 5 işçi 3er kova alıp gelse boşalmayacak problemlerin içine yuvarlanıyorum.
bazen 10 defa dinliyorum bişey olmuyo da 11. de bişey oluyo . tık diyo duyuyorum ben oysa o sessizce derken . bi havuzda evde doluveriyo. tavan aktı diye komşu geliyo .
ya diyorum balık olsam dönsem dursam yuvarlak akvaryumda .. ama olmaz.. kediler aç kalır ozaman..
22 Kasım 2012 Perşembe
dün
bazen kendimi annesinin topuklularını , döpiyesilerini giyip sokağa oyun oynamaya kaçmış bi çocuk gibi hissediyorum. bi olduğum yere bakıyorum, bi üstüme başıma bide kafamın içine ..ben dün kısa pantolonla seksek oynuyodum .. ne ara oldu bunca şey ?!
20 Kasım 2012 Salı
sonbahar
her sonbahar mı mutsuz olur bilmiyorum ?! (bu cümle içinde soru barındırıyor evet .. sen bana hayır saçmalama , herşey güzel olacak de istiyorum, bas sonra göğsüne, nefesini duyup seninkiyle ritme giresiye kadar benimki orda kalayım, okşa saçlarımı da susayım ,, en kötü bayılasıya ağlayayım ama senin yanında olsun)
bi kere de sonbahar güzel geçsin istiyorum. misal mutlu olayım .. ne bileyim .. belki olsan ..
hiç şüphe yokki daha güzel olurdu sonbahar istanbulda sen olsaydın yanımda .. her gideni sende özlüyorum .. yine, yeniden , bıkıp usanmadan .. ve ben yine seni özlüyorum her gidende .. ne gurursuzum .. tutamıyorum kalbimi .. söküp atsam .. tiyatrodaki gibi bazen .. hiç bi işe yaramıo kalp dediğimiz organ .. bırak atmasın artık .. ev dekorasyonunda güzel durur, arada sıkıştığında havalandırırsın .. geçer , gider ..
anonim
bi kere de sonbahar güzel geçsin istiyorum. misal mutlu olayım .. ne bileyim .. belki olsan ..
hiç şüphe yokki daha güzel olurdu sonbahar istanbulda sen olsaydın yanımda .. her gideni sende özlüyorum .. yine, yeniden , bıkıp usanmadan .. ve ben yine seni özlüyorum her gidende .. ne gurursuzum .. tutamıyorum kalbimi .. söküp atsam .. tiyatrodaki gibi bazen .. hiç bi işe yaramıo kalp dediğimiz organ .. bırak atmasın artık .. ev dekorasyonunda güzel durur, arada sıkıştığında havalandırırsın .. geçer , gider ..
anonim
17 Kasım 2012 Cumartesi
makyaj
aslında kadınlara bahşedilen en yüce şey makyaj malzemeleri .. böylece gözyaşlarını , şişmiş gözlerini, hüzünlerini , geçmez yaralarını rahatlıkla saklayıp yerine -miş gibi yapabiliyorlar . aslında onlar birer rimel, kalem veya fardan ziyade topyekün savaş boyaları ..
11 Kasım 2012 Pazar
bugünlerde ..
üzgünüm .. sana kısa bir yazı yazıp haleti ruhiyemi anlatacak kadar uzun zamanım olmadı .. iş güç .. (en kalitesiz bahaneler bunlar biliyorum bende .. aslında cesaretim yok .. derinliğime inmeye ,, ne hissettiğimi anlamaya cesaretim yok .. nefes alıp vermek,çoğu zaman dinlemesem de sohbet etmek, televizyon izlemek ne güzel.. etrafımda hep sesler olsun.. kendimi duymayı düşünmeye dahi tahammül edememediğim zamanlar bunlar .. "iyi" tek istediğim sıfat hayatım adına ancak iyiyi betimleyemiyorum .. ilahın benim iyimi betimleyip bana vermesini bekliyorum. tevekkül diyerek geçiştiriyorum ama doğru olup olmadığı hakkında tek bir fikrim yok.. doğruluğun görecesi ürkütüyor beni bazı gecelerin geç vakitleri , bu kadar değişken ve kaygan bişeyin üstünde olmak , ayağının kayıp düşme ihtimalin , en fenası da .. fena işte ,, nitelenebilir bişey değil ki ..
sonra ses ..
sonra ses ..
4 Kasım 2012 Pazar
10 Ekim 2012 Çarşamba
5 Ekim 2012 Cuma
bazen
günün mottosuna uygun bi şarkı, tek şarkı ..
pek çok kelime varken içimde, bi şarkı ifade ediveriyo bazen .. benim sadece dinleyesim geliyo gene eş zamanlı olan bi bazende konuşmak yerine ve bazen zaten konuştukların sadece fersahlarca yukarda takılı kalıyo .. gönül istiyo ki bi işlevi olsun onca kurulu cümlenin, ama ne yazık .. bi kulağa bile ulaşamıyo onca harf .. ses .. suda yüzen balığın bile bi sesi varken bazen tek ses oluyo ya beklentin , hani üzülecek savaşlar , ölümler ve bacağına çarpan sehpalar varken tek bişey üzebiliyo istikrarla .. yine, semada asılı her sesi izole edebilir inancıyla ellerimle kulaklarımı kapatıyorum.. tüm negatiflikleri süzüyorum bakış açımdan halının altına süpürülen tozlar gibi.. bazı acılar .. orda olduğunu bilsen de görmeyince daha katlanılır hayat ..
pek çok kelime varken içimde, bi şarkı ifade ediveriyo bazen .. benim sadece dinleyesim geliyo gene eş zamanlı olan bi bazende konuşmak yerine ve bazen zaten konuştukların sadece fersahlarca yukarda takılı kalıyo .. gönül istiyo ki bi işlevi olsun onca kurulu cümlenin, ama ne yazık .. bi kulağa bile ulaşamıyo onca harf .. ses .. suda yüzen balığın bile bi sesi varken bazen tek ses oluyo ya beklentin , hani üzülecek savaşlar , ölümler ve bacağına çarpan sehpalar varken tek bişey üzebiliyo istikrarla .. yine, semada asılı her sesi izole edebilir inancıyla ellerimle kulaklarımı kapatıyorum.. tüm negatiflikleri süzüyorum bakış açımdan halının altına süpürülen tozlar gibi.. bazı acılar .. orda olduğunu bilsen de görmeyince daha katlanılır hayat ..
30 Eylül 2012 Pazar
müsebibi sensin freddie
bazı duygu ve yakınlıklar duvar halısı gibi .. başka hiç bişey olmuyo onlardan .. sevgi misal , aşka döner , nefrete döner .. yoyo gibi .. nereye çekersen oraya gider .. ama nefret .. dönmez hiç bişeye .. bi kere girdinse o kategoriye .. öl banane ?
misal diyorum cümlelerim bitiyo .. zebercet gibi olamayan insanlar var ne yazık .. ne dili duruyo ne kötü kalbi ..
belki freddie mercury yaşasa daha mutlu olabilirdim , veya daha kolay yok sayabilirdim onların varlığını .. belki kabus bile görmez , hayatı daha ayık kaldırabilirdim .. herşey senin yüzünden freddie ..
beni dömerken bunu çalsınlar istiyorum ..
misal diyorum cümlelerim bitiyo .. zebercet gibi olamayan insanlar var ne yazık .. ne dili duruyo ne kötü kalbi ..
belki freddie mercury yaşasa daha mutlu olabilirdim , veya daha kolay yok sayabilirdim onların varlığını .. belki kabus bile görmez , hayatı daha ayık kaldırabilirdim .. herşey senin yüzünden freddie ..
beni dömerken bunu çalsınlar istiyorum ..
16 Eylül 2012 Pazar
ne vardı?
bazı cümleler var nefesimi kesiyo .. insanın nefesi kesilir mi cümleden ? benim kesiliyo ,,
bazen kıskanıyorum o cümleyi kuranı, hasetimden daha iyisini kurmak istiyorum olmuyo.
bazen tıkıyorum kulaklarımı duymiyim diye .. şarkı bile söyledim belki cümle vazgeçer bana kendini anlatmaktan ..
bazen üzülüyorum evrende takılıp kalacakları için kıyamete kadar kurulmuş cümlelerin .. evren hergün daha hüzünlü biryer oluyor.. kim bilir kaç ağlama sesi var? kaç marmara gözyaşı ?
bazen uğraşlar hep boşa gidiyo ..
bazen ağız tadıyla ölemiyosun ..
dibe vurmak istiyosun ,, içip içip yollarda sersefil olayım diyosun da , ertesi gün iş oluyo .. topuklularla uygun adım aynen eve gelip , dolaptaki yemeği ısıtıyosun ..demlediğin çayı içerken hep -muş gibi yapıyosun . hayali arkadaş edinip deli derler diye konuşamıyosun bile onunla..
ben sigara içmesini bile beceremiyorum ki .. en acısı insanın kendine üzülmesiymiş .. alkolün sırtımı sıvazladığı günler oluyo .. eminim bir gün markete gidip eve dönmiycem ..
ve yusuf atılgan .. yalnızlığı en iyi anlatan yazar oldu her vakit.
şarkı
bazen kıskanıyorum o cümleyi kuranı, hasetimden daha iyisini kurmak istiyorum olmuyo.
bazen tıkıyorum kulaklarımı duymiyim diye .. şarkı bile söyledim belki cümle vazgeçer bana kendini anlatmaktan ..
bazen üzülüyorum evrende takılıp kalacakları için kıyamete kadar kurulmuş cümlelerin .. evren hergün daha hüzünlü biryer oluyor.. kim bilir kaç ağlama sesi var? kaç marmara gözyaşı ?
bazen uğraşlar hep boşa gidiyo ..
bazen ağız tadıyla ölemiyosun ..
dibe vurmak istiyosun ,, içip içip yollarda sersefil olayım diyosun da , ertesi gün iş oluyo .. topuklularla uygun adım aynen eve gelip , dolaptaki yemeği ısıtıyosun ..demlediğin çayı içerken hep -muş gibi yapıyosun . hayali arkadaş edinip deli derler diye konuşamıyosun bile onunla..
ben sigara içmesini bile beceremiyorum ki .. en acısı insanın kendine üzülmesiymiş .. alkolün sırtımı sıvazladığı günler oluyo .. eminim bir gün markete gidip eve dönmiycem ..
ve yusuf atılgan .. yalnızlığı en iyi anlatan yazar oldu her vakit.
şarkı
3 Eylül 2012 Pazartesi
2 Eylül 2012 Pazar
fasıl var anam
hani fasıla gidersin de tam gece sonlanacakken üstüne bi hüzün çöker .. solistte desteklercesine damarına basar ..
aslında söylenecek onbin cümlen vardır bunlar ayıkken hali hazırda hazırlanmış dertop edilmiş, bi fırsat olsa da kuruversem dediğin cümlelerdir ama söylenmeyi bi türlü vaktinde denk getiremezsin, aslında otursan sabaha kadar ağlayıp devam edersin içmeye de sızarsın işte sonra .. sabahta unutuverirsin ..
öyle işte ..
sonra huysuz ve tatlı kadın ..
aslında söylenecek onbin cümlen vardır bunlar ayıkken hali hazırda hazırlanmış dertop edilmiş, bi fırsat olsa da kuruversem dediğin cümlelerdir ama söylenmeyi bi türlü vaktinde denk getiremezsin, aslında otursan sabaha kadar ağlayıp devam edersin içmeye de sızarsın işte sonra .. sabahta unutuverirsin ..
öyle işte ..
sonra huysuz ve tatlı kadın ..
21 Ağustos 2012 Salı
el gibi
sevgili eski arkadaşım ..
sanırım seninle ilgili canımı en yakan şey bu betimleme oldu , hayır yalan söylüyorum ,, son 3 aydır olan herşeye o kadar kırgınım ki kendime bile ifşa edemiyorum bi çok şeyi .. canımı acıtan ve gelip kitlendiğim salt bu betimleme var elimde ..
arkadaşlıkların da tüketim tarihi varmış meğer , hiç öngörmezdim biliyor musun? ben hep 50 yıl sonrasını görebiliyordum seninle hemde hiç şüphe barındırmadan .. ben aslında hep bu hayalperestliğimde kaybettim .. hiç uğraşmadım ayaklarımın yere sağlam basmasına ve hep "iyi" gibi darandım ..
sana anlatmak istediğim kırgınlıklarım vardı ama dedim ya daha aynaya bakamıyorum seninle ilgili .. galiba geriye sadece "yazık" demek kalıyo ..
sanırım seninle ilgili canımı en yakan şey bu betimleme oldu , hayır yalan söylüyorum ,, son 3 aydır olan herşeye o kadar kırgınım ki kendime bile ifşa edemiyorum bi çok şeyi .. canımı acıtan ve gelip kitlendiğim salt bu betimleme var elimde ..
arkadaşlıkların da tüketim tarihi varmış meğer , hiç öngörmezdim biliyor musun? ben hep 50 yıl sonrasını görebiliyordum seninle hemde hiç şüphe barındırmadan .. ben aslında hep bu hayalperestliğimde kaybettim .. hiç uğraşmadım ayaklarımın yere sağlam basmasına ve hep "iyi" gibi darandım ..
sana anlatmak istediğim kırgınlıklarım vardı ama dedim ya daha aynaya bakamıyorum seninle ilgili .. galiba geriye sadece "yazık" demek kalıyo ..
13 Ağustos 2012 Pazartesi
10 Ağustos 2012 Cuma
zikir
taze bir tespittir ki dokunmayan yılan on milyar yıl yaşayabilir insan familyasının civarında .. ve daha ziyade ve şık bir tespittir ki insanlar yazık ki en çok zikrettikleri hissiyattan , erdemden veya duygudan yoksundur .. belki de 40 kez söylenen olur zihniyetiyle milyarlarca telaffuz ederler aslında "sahiplermiş gibi" ona .. misal namusun çok mühim olduğunu savunan bir cici kız muhtemelen en arsız durumlarda kalmış, en arsız fantazilere sahiptir . parayı en seven , en çok parası olan aslında ve gözü en aç .. öylesini mezar kabul etmez .. etmesinde. hak ve adaletten dem vuran biri zaten bitmiştir gözümde zira hep kendi tarafına yontar katarın topuzunu .. objektiflik ise tamamen farazidir insan hayatında .. karşısındakini yerden yere vurmak adına objektif kalan insan evladı , aynı objektifliği yakıştıramaz kendi hayatındaki yanlışlar dillendiğinde ..
. ve ben .. öğrendim artık kınadığını yaşamadan ölmez insan evladı .. ve en büyük sınavı insanın en istediği üstünden .
şarkı
. ve ben .. öğrendim artık kınadığını yaşamadan ölmez insan evladı .. ve en büyük sınavı insanın en istediği üstünden .
şarkı
7 Ağustos 2012 Salı
orkide
iş hayatı veya daha ziyade ofis ortamı saksıda yetiştirilen çiçekler gibi .. kimi o kadar benimsemiş ki saksını büyümeye korkuyo başka saksılara küçük geleceğinin bilincinde olduğu için .. ve kimi sığamıyo saksısına garip bir orkide gibi . saksıya fazla gelmekle kalmayıp kökleri dışarıya büyüyo .. ve her daim "garip" kalıyor habitatında ..
3 Ağustos 2012 Cuma
olmalı .. olmalı ..
aslında bundan yıllar önce belliydi herşey ..
herşey o kadar aşikarmış ki baktığımda şimdi ,, belki önlem alınsaydı , daha yakından takip edilse .. ne bileyim, toplulukta çorbanın içindeki un topakları gibi ezilseydi .. ah keşke ezilseydi ,, yılanın başı küçükken ezilseydi , ağaç yaşken eğilseydi .. işte o vakit bunların hiçbiri olmazdı ..
mideme kramplar girmezdi ,, hassas düşünmekten çatlamaz, kedileri doyurmak için dolapta peynir bekletmez , dolunayda uykularım kaçmazdı .. evimdeki kitaplarım bile daha farklı olurdu şüphesiz..
yaşıtlarım , o korkunç el hareketleriyle mustafa sandal'a eşlik edip aya benzeeeeer yüreğim derken veya onun arabası vaaaar diye bağırırken , ben bunu dinlemeseydim , içimde farkında olmadan yeşeren varoluşçuluk tohumlarını an be an aldığım nefesle sulamasaydım , hayatımın her anına anlam katmaya çabalamasaydım , sebep sonuç ilişkilerine veya etki tepki kuramına hiç kafa yormamış olsaydım ..
işte o vakit garanti ediyorum .. daha yararlı olabilirdim kendim için ..
herşey o kadar aşikarmış ki baktığımda şimdi ,, belki önlem alınsaydı , daha yakından takip edilse .. ne bileyim, toplulukta çorbanın içindeki un topakları gibi ezilseydi .. ah keşke ezilseydi ,, yılanın başı küçükken ezilseydi , ağaç yaşken eğilseydi .. işte o vakit bunların hiçbiri olmazdı ..
mideme kramplar girmezdi ,, hassas düşünmekten çatlamaz, kedileri doyurmak için dolapta peynir bekletmez , dolunayda uykularım kaçmazdı .. evimdeki kitaplarım bile daha farklı olurdu şüphesiz..
yaşıtlarım , o korkunç el hareketleriyle mustafa sandal'a eşlik edip aya benzeeeeer yüreğim derken veya onun arabası vaaaar diye bağırırken , ben bunu dinlemeseydim , içimde farkında olmadan yeşeren varoluşçuluk tohumlarını an be an aldığım nefesle sulamasaydım , hayatımın her anına anlam katmaya çabalamasaydım , sebep sonuç ilişkilerine veya etki tepki kuramına hiç kafa yormamış olsaydım ..
işte o vakit garanti ediyorum .. daha yararlı olabilirdim kendim için ..
30 Temmuz 2012 Pazartesi
like can't breath in a dream
Is this my fate which i cry for it
Is this my life which i'm trying to survive
Is this real which i thought was a nightmare ..
Is this my life which i'm trying to survive
Is this real which i thought was a nightmare ..
28 Temmuz 2012 Cumartesi
sosyal arkadaş
bazen diyorum arkadaşlık ve hatta dostluk tabanında samimiyet bu kadar zor olmamalı ..
biz susam sokağı jenerasyonuyduk , arkadaşlığın kardeşlikten öte olduğu filmlerle büyümüştük oysa.. ne tuhafsın hayat .. insana kendini unutturuyosun , bi sevgili , eş falan veriyosun insanı kendi içinde dejenere ediyosun .. hayatını "2kişilik kafi mutluluk" duvarlarıyla örüp kapının kilidini de yutturuyosun .. sonra da sosyal mecralarda düğün dernek yaptırıp , mutsuzluklara "kıyamam <3" lı sözde tesellilerle tatmine zorluyosun ..
ben buna çok üzülüyorum .. ben buna gerçekten çok içleniyorum .. o kadar ki .. derinlemesine kaybolup sabahlara kadar göz yaşı dökebilir ,, gerektiğinde yapanlara elimi belime koyup , sipsivri yılan dilimi çıkarıp carlayabilirim ama biliyorum ki bi faydası olmayacak kaçan trenlere ..
susuyorum isteksizce .. geçip gideni izliyorum ..
ve bi şarkı .. 5.ye dinliyorum .. doğuran sağolsun ..
biz susam sokağı jenerasyonuyduk , arkadaşlığın kardeşlikten öte olduğu filmlerle büyümüştük oysa.. ne tuhafsın hayat .. insana kendini unutturuyosun , bi sevgili , eş falan veriyosun insanı kendi içinde dejenere ediyosun .. hayatını "2kişilik kafi mutluluk" duvarlarıyla örüp kapının kilidini de yutturuyosun .. sonra da sosyal mecralarda düğün dernek yaptırıp , mutsuzluklara "kıyamam <3" lı sözde tesellilerle tatmine zorluyosun ..
ben buna çok üzülüyorum .. ben buna gerçekten çok içleniyorum .. o kadar ki .. derinlemesine kaybolup sabahlara kadar göz yaşı dökebilir ,, gerektiğinde yapanlara elimi belime koyup , sipsivri yılan dilimi çıkarıp carlayabilirim ama biliyorum ki bi faydası olmayacak kaçan trenlere ..
susuyorum isteksizce .. geçip gideni izliyorum ..
ve bi şarkı .. 5.ye dinliyorum .. doğuran sağolsun ..
25 Temmuz 2012 Çarşamba
cefa.. sefa ..
Feda ile heba arası bıçak sırtı bir mesafe, cefası hep sana yakın, sefası sana sebep olanlara senden bile yakın..
Neyi ne için feda ettiğini iyi bilmeli insan.
şarkı
Neyi ne için feda ettiğini iyi bilmeli insan.
şarkı
12 Temmuz 2012 Perşembe
özledim
zaman hiiiç bişeye iyi gelmiyor .. ne acım zamanla külleniyor ne de yokluğun bi şekilde unutuluyor , yeri doluyor .. geçen tek şey olan zaman ise leyhimize mi aleyhimize mi belirsiz .. armut gibi zamanla olgunlaşmayı bekleyen aciz biz .. zamanla daha silikleşiyor yüzün .. içimdeki boşluk uğulduyor , hala ve hala ilk günki gibi gözlerim .. "her an yağışa müsait".. dua ediyorum .. ağlıyorum .. birden senin kokun çıkıp geliyo hurçların içinden .. ağlıyorum .. birini görüyorum yolda , sana benziyo .. ben gene ağlıyorum .. komşu teyze beni dualarla işime yolluyo .. işte en çok ozaman ağlıyorum .. geçmiyo ağlamam .. gün boyu sen-sizlik dönüyo ..
keşkelerim var birsürü .. keşke diyorum daha çok olsaydım yanında .. gömülmeseydim bunca dünya işine .. keşke daha çok otursaydık diz dize , pencerenin önünde .. çağırdığında giriverseydim koynuna .. birsürü kitaplar alsaydım sana da sayfa sayfa birlikte okusaydım .. of demeseydim keşke sana hiç .. dilim lal olsaydı da hiç bağırmasaydım sana ..
zaman ne anlamsız.. ne çekilmez ve katlanılmaz ..
çok özledim seni ..
başka bişey yok heybemde .. sadece seni çok özledim ..
1.. 2..
dinle..
keşkelerim var birsürü .. keşke diyorum daha çok olsaydım yanında .. gömülmeseydim bunca dünya işine .. keşke daha çok otursaydık diz dize , pencerenin önünde .. çağırdığında giriverseydim koynuna .. birsürü kitaplar alsaydım sana da sayfa sayfa birlikte okusaydım .. of demeseydim keşke sana hiç .. dilim lal olsaydı da hiç bağırmasaydım sana ..
zaman ne anlamsız.. ne çekilmez ve katlanılmaz ..
çok özledim seni ..
başka bişey yok heybemde .. sadece seni çok özledim ..
1.. 2..
dinle..
9 Temmuz 2012 Pazartesi
Karpuz Kabuğuna Yazılar Yazmak: Hastalıklı Şiir..
Karpuz Kabuğuna Yazılar Yazmak: Hastalıklı Şiir..: Eğilip sen herhangi bir şeyin üzerine soluk bir papatya olur yahut kirli bir mendilci çocuk ışık hızıyla hepsini birden kıskanabilirim uy...
4 Temmuz 2012 Çarşamba
insanlar ..
ve insanlar ..
çaresizliği kendilerine koruma yapıp dar alanlarında paslaşıyorlar yine yitip giden kendilikleriyle .. çözüm aramak her daim meşakkatli olduğu için , çarenin olmadığını düşünüp yastığa 2 damla gözyaşı akıtmak hep daha kolay ve onlarca anlaşılır .. ne etinden ne sütünden vazgeçebildikleri hayattan 4 4 lük bir mutluluk umup , beklenen gelmediğinde , içten içe bilinse de anlamsız mutsuzluklara gark olurlar ..
vurdumduymaz ve tepkisiz olmayı her daim mollalıkla karıştıran insanlar .. kendilerine yapılmasın diye kat kat koruma kalkanı oluşturup , insanları en savunmasız , en çaresiz anında tongaya düşürüp kovadaki solucan gibi kendi keyifleri uğruna onun canıyla oynayan benmerkezcil insanlar..
yazık ki onlara, göremezler azmin zaferini .. her çaba ve her alternatif çözüm anlamsızdır onlar için .. her çıkış yolu başka bir kilitli kapıdır ve kapının koluna bile seyirtmez elleri bıkkınlık pelerininden .. hep dümdüz bakıp hayata at gözlüklerinin arasından , 360 derecelik turlardan ölümüne korkan ve lanetleyen insanlar..
çaresizliği kendilerine koruma yapıp dar alanlarında paslaşıyorlar yine yitip giden kendilikleriyle .. çözüm aramak her daim meşakkatli olduğu için , çarenin olmadığını düşünüp yastığa 2 damla gözyaşı akıtmak hep daha kolay ve onlarca anlaşılır .. ne etinden ne sütünden vazgeçebildikleri hayattan 4 4 lük bir mutluluk umup , beklenen gelmediğinde , içten içe bilinse de anlamsız mutsuzluklara gark olurlar ..
vurdumduymaz ve tepkisiz olmayı her daim mollalıkla karıştıran insanlar .. kendilerine yapılmasın diye kat kat koruma kalkanı oluşturup , insanları en savunmasız , en çaresiz anında tongaya düşürüp kovadaki solucan gibi kendi keyifleri uğruna onun canıyla oynayan benmerkezcil insanlar..
yazık ki onlara, göremezler azmin zaferini .. her çaba ve her alternatif çözüm anlamsızdır onlar için .. her çıkış yolu başka bir kilitli kapıdır ve kapının koluna bile seyirtmez elleri bıkkınlık pelerininden .. hep dümdüz bakıp hayata at gözlüklerinin arasından , 360 derecelik turlardan ölümüne korkan ve lanetleyen insanlar..
2 Temmuz 2012 Pazartesi
nazan öncel
nazan öncel olsaydım ben şimdi ..duygusunu , hareketini , herşeyini ölçülü ölçülü kesip biçmiş nazan öncel yapmışlar sanki ..
onca o güzel şarkıları ben yazmış olsaydım , şarkılar diil tabi mevzu bahis onca hissiyatı ben saklayıp sakınsaymışım içimde , bu kadar güzel betimleseymişim hissiyatımı ..
mutluyken göbek atan , mutsuzken şehri yakan kadın o benim gözümde sabahtan beri yoğunlaştırılmış dinlediğim kendisinden aldığım elektiriğin betimleyen eksiltili cümle hali .. güçlü bi kere .. sonra umrunda değil dünya .. sen.. ben ..
an be an, her takribi 3er dakikalık her şarkısında değişiyor ruh halim ,, depresif olmaya fazlasıyla uygun bünyemle her şarkıda küfürler ve 5 karış suratla eşlik ediyorum veya inceden , çaktırmadan müdürüme nazır omuz atıp ayaklarımla ritim tutuyorum ..
çok kıskanıyorum seni nazan öncel.. baştan aşağı , parçadan bütüne tümevarımda çok kıskanıyorum ..
çok bunaldım ya ben şimdi , koşarak camdan atasım var kendimi .. ve bunu en çok destekleyen şarkı ..
onca o güzel şarkıları ben yazmış olsaydım , şarkılar diil tabi mevzu bahis onca hissiyatı ben saklayıp sakınsaymışım içimde , bu kadar güzel betimleseymişim hissiyatımı ..
mutluyken göbek atan , mutsuzken şehri yakan kadın o benim gözümde sabahtan beri yoğunlaştırılmış dinlediğim kendisinden aldığım elektiriğin betimleyen eksiltili cümle hali .. güçlü bi kere .. sonra umrunda değil dünya .. sen.. ben ..
an be an, her takribi 3er dakikalık her şarkısında değişiyor ruh halim ,, depresif olmaya fazlasıyla uygun bünyemle her şarkıda küfürler ve 5 karış suratla eşlik ediyorum veya inceden , çaktırmadan müdürüme nazır omuz atıp ayaklarımla ritim tutuyorum ..
çok kıskanıyorum seni nazan öncel.. baştan aşağı , parçadan bütüne tümevarımda çok kıskanıyorum ..
çok bunaldım ya ben şimdi , koşarak camdan atasım var kendimi .. ve bunu en çok destekleyen şarkı ..
20 Haziran 2012 Çarşamba
18 Haziran 2012 Pazartesi
ah be aşık veysel
senin dost dediğine onun uzun süreli, en eski tanışıklık demesi ..
işte algı yanılması, can sıkılması, kalp kırılması .. boş kalan ve galiba kalmaya mahkum defter sayfası ..
26 yıl yaşamış, 20 yılı devirmiş , okumuş, dinlemiş , yazmış söylemişim .. şu dünyadaki tüm deneyimim meğer hiçmiş ..
işte algı yanılması, can sıkılması, kalp kırılması .. boş kalan ve galiba kalmaya mahkum defter sayfası ..
26 yıl yaşamış, 20 yılı devirmiş , okumuş, dinlemiş , yazmış söylemişim .. şu dünyadaki tüm deneyimim meğer hiçmiş ..
15 Haziran 2012 Cuma
Sacide
Ah be Sacide’m ;
Güzel kadınım … Devrik kraliçem …
Oturmuşken boğazın yamacına, yakmışken en birinci cigaramı ,, nerden geldin anlamdım ki aklıma ? ilk cigaramı senin yanında yakmıştım ve daha sonrakileri… Sanmıştım ki artık hep üçümüzüz şu hayatta .Sen ben bide cigaram.
Tabi öyle olmadı .En önce sen gittin , birimiz yandık hasretinden birimiz içine çekti seni her nefesinde.
Bi boşluk oldu gittiğinde , kalkmadı kolum kanadım . 10 gün çıkmamışım ne evden ne yataktan biliyor musun? Zaten soran da olmadı .
Kalktım bi sabah cigara almaya çıktım bakkala. Sonrası iyilik hoşluk. Gitme diyemedim , demek lazımdı elbet ama güçlü de olamadım önünde duracak kadar. Demek ki dedim, gitmek lazımdı. Yoksa niye gitsin.
Bazı geceler rüyalarıma düşüyosun , yoldan geçenler bazen sana benziyo . Bi tıkırtı geliyo içerden heyecanlanıyorum.
Sen gittiğinden beri başımda hep ağrı , midem kıvrım kıvrım . Yemek yemiyorum artık Sacide . Cigarayı 2 pakete çıkardım. Hepsi senin yüzünden desem , dilim varmaz ki. Ben gönderdim seni . Hep benim yüzümden gittin sen. Sevseydim seni , becerebilseydim sevmeyi . Mutlu ol demeye yüreğim varmıyo , oturdun iki ciğerimin arasına , bi kıpırda be kadın .. tam 5 yıl 4 aydır oturupduruyosun orda , kıyamıyorum sana , sessiz nefes alıp veriyorum ürker gidersin diye korkuma .
Offff .. nerden düştün be aklıma kadın . Sıkıştı nefes, olduğun yere . Hava hep sıcak , yokluğun demir gibi soğuk .
Bir şey itiraf edeyim mi Sacide ? Ölürüm sandım , öleyim istedim gidişinde . Ne deniz kabul etti beni , ne para verdiğim kötü adamlar. Senden geri anlamsız bi hayat bana kalan .. sağım solum önüm arkam hep sen .
Dilim varmıyo Sacide .. Gönlüm istiyo da dilim varmıyo . Mutlu ol bensiz .. Sen ol da nası olursan ol ..
--alıntı--
Güzel kadınım … Devrik kraliçem …
Oturmuşken boğazın yamacına, yakmışken en birinci cigaramı ,, nerden geldin anlamdım ki aklıma ? ilk cigaramı senin yanında yakmıştım ve daha sonrakileri… Sanmıştım ki artık hep üçümüzüz şu hayatta .Sen ben bide cigaram.
Tabi öyle olmadı .En önce sen gittin , birimiz yandık hasretinden birimiz içine çekti seni her nefesinde.
Bi boşluk oldu gittiğinde , kalkmadı kolum kanadım . 10 gün çıkmamışım ne evden ne yataktan biliyor musun? Zaten soran da olmadı .
Kalktım bi sabah cigara almaya çıktım bakkala. Sonrası iyilik hoşluk. Gitme diyemedim , demek lazımdı elbet ama güçlü de olamadım önünde duracak kadar. Demek ki dedim, gitmek lazımdı. Yoksa niye gitsin.
Bazı geceler rüyalarıma düşüyosun , yoldan geçenler bazen sana benziyo . Bi tıkırtı geliyo içerden heyecanlanıyorum.
Sen gittiğinden beri başımda hep ağrı , midem kıvrım kıvrım . Yemek yemiyorum artık Sacide . Cigarayı 2 pakete çıkardım. Hepsi senin yüzünden desem , dilim varmaz ki. Ben gönderdim seni . Hep benim yüzümden gittin sen. Sevseydim seni , becerebilseydim sevmeyi . Mutlu ol demeye yüreğim varmıyo , oturdun iki ciğerimin arasına , bi kıpırda be kadın .. tam 5 yıl 4 aydır oturupduruyosun orda , kıyamıyorum sana , sessiz nefes alıp veriyorum ürker gidersin diye korkuma .
Offff .. nerden düştün be aklıma kadın . Sıkıştı nefes, olduğun yere . Hava hep sıcak , yokluğun demir gibi soğuk .
Bir şey itiraf edeyim mi Sacide ? Ölürüm sandım , öleyim istedim gidişinde . Ne deniz kabul etti beni , ne para verdiğim kötü adamlar. Senden geri anlamsız bi hayat bana kalan .. sağım solum önüm arkam hep sen .
Dilim varmıyo Sacide .. Gönlüm istiyo da dilim varmıyo . Mutlu ol bensiz .. Sen ol da nası olursan ol ..
--alıntı--
14 Haziran 2012 Perşembe
...
Ayikken hayatin hep daha guzel olmasini bekledim.. Hayal kurdum, umut ettim , her sabah ayri bi heyecanla uyandim her yeni gune.. Oysa sarhosken hep ne aptal oldugumu bildim.. Ayikken kabullenemedigim tum dogrulari gordum tum ciplakligiyla , hic bir fiilin ardina saklamadim hatalarimi..
Hep daha cok ictim.. Olurum dedim.. Olmedim..
şarkı ..
Hep daha cok ictim.. Olurum dedim.. Olmedim..
şarkı ..
13 Haziran 2012 Çarşamba
Valla pes
Allahim ben kesin hayatimin biyerinde cok buyuk hata yapmisim .. Tamam bu konuda hemfikiriz.. Ama bu kadar oldurmeyip surundurmesi de nesi rica ederim? Bence bu gozler ve kulaklar haddini asan seylere tanik oldu ve bu zihin de dusunmekten tekrar migrenle bulustu.. Hayir ben olurum zannediyodum,, o da sanilan kadar kolay degilmis , kisa sureli bir olumu dahi cok gordun bana .. Alacagin olsun diycem ama canimdan ziyade biseyi alirsin diye cok korkuyorum..
Boyle olmasa iyiydi.. Savastim.. Olmadi.. Pes diyorum.. Pes ediyorum..
Boyle olmasa iyiydi.. Savastim.. Olmadi.. Pes diyorum.. Pes ediyorum..
1 Haziran 2012 Cuma
tecavüz
tecavüz kötü bişeydir .
bunu destekler söylemler ise insanlık dışıdır. özgürlük söylemleri geçen bir toprak parçasında kürtajin yasaklanmasının gündem oluşturması ise düpedüz komiktir.
komiktir zira , hergün onlarca, yüzlerce tecavüz mağduruna çözüm bulamayan , kendisi kaşınmış diyerek olayı gün be gün legalleştiren , 14 yaşındaki çocuğun rızasından bahseden koca koca adamlar şimdi kalkmış her kürtajı katliam görmeye başlamış .
acaba diyorum konuşan çoğunluk içinde bi tane ,, sadece bi tane tecavüz mağduru olsa idi , tecavüzün bir kadının en mahremine yapılan en büyük hakaret olduğunun bilincinde tek bir insan , veya aşkla sevişmeden olan çocukların ailenin meyvesi olmayıp sadece bir günahın fiiliyatı olduğunu kavrayanlar .. gene böyle beylik cümleler kurarlar mıydı acaba?
tecavüze uğradığını dahi korkudan söyleyemeyen, söylediğinde tecavüzcüsüne zorla verilen , öldürülen dişi güruhtan şimdi o günahı alıp besleyip büyütmesini istiyorlar.
ne garip ..
ben biyeri kaçırıyorum galiba .. bizim tüm dertlerimiz bitti mi? muhasır medeniyetler seviyesine eriştikte belimizin altı mı kaldı çözümleyemediğimiz ki bunun alenen konuşulabilecek bir konu olduğunu da düşünmüyorum ben .. noldu kişi hak ve özgürlüklerine ? acaba ben mi yanılıyorum ?
veya diyorum .. tecavüze uğramış çocuklarına çözüm bulamamış, annesiz çocukları sokaklara Allah rızkını verir düşüncesiyle salmış, her tecavüz vakasında kendi kaşındı diyecek kadar pişkinleşmiş insanlar .. aslında evet .. bunu da der..
bi de bu var ..
bunlar da şarkı 1.. şarkı 2.. şarkı 3 ..
bu da wikipedi ..
27 Mayıs 2012 Pazar
Cinperi masallari
Bi kuafor koltugunda umutsuzca sirami beklerken ve inceden agir agir soverken ..
Aniden birseye karar verdim.. Bir Mine Sogut hikayesine karismak istedigime.. Kah bir yalida zamani kaybetmek, kah bir apartmanda yansimalarimla yasamak.. Mental duzenimi kaybedip uzayda yorungesinden ayrilmis bir fuze basligi misali salinmak bunyemde.. Ben en cok buna ozeniyorum bu ara icinde boguluyorken sorumluluklarimin.. En cok ruyasinda cilli kizlar goren adamlarin suretini kiskaniyorum ve ruyalarima cinperileri cagiriyorum alip gotursunler ve herseye guzel anlamlar yuklesinler diye..
Aniden birseye karar verdim.. Bir Mine Sogut hikayesine karismak istedigime.. Kah bir yalida zamani kaybetmek, kah bir apartmanda yansimalarimla yasamak.. Mental duzenimi kaybedip uzayda yorungesinden ayrilmis bir fuze basligi misali salinmak bunyemde.. Ben en cok buna ozeniyorum bu ara icinde boguluyorken sorumluluklarimin.. En cok ruyasinda cilli kizlar goren adamlarin suretini kiskaniyorum ve ruyalarima cinperileri cagiriyorum alip gotursunler ve herseye guzel anlamlar yuklesinler diye..
22 Mayıs 2012 Salı
promotheusgiller
belki en büyük hatamız bunca sıkıntı varken omuzlarımızda normal bi hayat sürme çabamızdır..
promotheus gibi boyundan , cüssenden ve hissiyatından büyük bi dünyayı sırtlanmış alıp giderken veya sadece hali hazırda dengeni korumaya çalışırken , düşerayak , dururayak, beklerayak .. aslında kuşmuşsun gibi .. uçarmışsın da hava kötüymüş , fırtınadan çekinirmiş gibi görünmek .. gururundan veya safi lanetliğinden eğmemek boynunu .. olumsuzluk eylemlerinin hiçbirini kabul etmemek ..
amerikayı yeniden keşfedermiş gibi olmasın ama ; hayat bizi sürekli sınıyor sevgili dostlarım .. bazen bi tabak yoğurtla, bazen kedi yavrusuyla , bazen kötü bi arkadaşla .. en çokta zeytinyağıyla .. bide anlamsız insanlar serpiştiriyor etrafına bazen .. ama hep aynı yerinden sınava giriyosun kitabın .. tahammülün ve vicdanın en çok soru çıkan yer ..
pek çok şey kaybettim.. bunların arasında en çok aklımı özlüyorum .. oscar wide olaydı keşke.. daha çok cümle kursaydı .. bazısı anlamsız olsaydı da beynime kramplar girseydi anlamak için .. hayatımda bazı cümleler var .. hissiyatına mukabil olmadan anlamak imkansız .. ve kelimeler .. hiçbirinin içini dolduramıyoruz kocaman duygularla ..
bazen diyorum ki .. mutlu olma ihtimalimiz collesiumda halil sezaiyle karşılaşma ihtimali kadar .. ve ben .. zeytin tanesinden hitlere kadar geniş empati kurma yetisine sahip olan.. empati kurmayana ,, hatta spesifikleştirmek gerekirse benimle empati kurmayana değil .. bana çok yazık..
şarkı
promotheus gibi boyundan , cüssenden ve hissiyatından büyük bi dünyayı sırtlanmış alıp giderken veya sadece hali hazırda dengeni korumaya çalışırken , düşerayak , dururayak, beklerayak .. aslında kuşmuşsun gibi .. uçarmışsın da hava kötüymüş , fırtınadan çekinirmiş gibi görünmek .. gururundan veya safi lanetliğinden eğmemek boynunu .. olumsuzluk eylemlerinin hiçbirini kabul etmemek ..
amerikayı yeniden keşfedermiş gibi olmasın ama ; hayat bizi sürekli sınıyor sevgili dostlarım .. bazen bi tabak yoğurtla, bazen kedi yavrusuyla , bazen kötü bi arkadaşla .. en çokta zeytinyağıyla .. bide anlamsız insanlar serpiştiriyor etrafına bazen .. ama hep aynı yerinden sınava giriyosun kitabın .. tahammülün ve vicdanın en çok soru çıkan yer ..
pek çok şey kaybettim.. bunların arasında en çok aklımı özlüyorum .. oscar wide olaydı keşke.. daha çok cümle kursaydı .. bazısı anlamsız olsaydı da beynime kramplar girseydi anlamak için .. hayatımda bazı cümleler var .. hissiyatına mukabil olmadan anlamak imkansız .. ve kelimeler .. hiçbirinin içini dolduramıyoruz kocaman duygularla ..
bazen diyorum ki .. mutlu olma ihtimalimiz collesiumda halil sezaiyle karşılaşma ihtimali kadar .. ve ben .. zeytin tanesinden hitlere kadar geniş empati kurma yetisine sahip olan.. empati kurmayana ,, hatta spesifikleştirmek gerekirse benimle empati kurmayana değil .. bana çok yazık..
şarkı
15 Mayıs 2012 Salı
yiyin efendim ..
saçma sapan ve anlamsız egolar yüzünden sıkkın olan canımı şu nadide şarkı yerine getirdi .. böyle düşünen bi benim sanıyodum ..
değilmişim .. daha mutlu oldum ..
siz bunu dinlerken, belki anlamsız egolarınızın başını okşayıp sözde ehlileştirirken kendime daha farklı bi şarkı armağan ediyorum ..
selametle ..
değilmişim .. daha mutlu oldum ..
siz bunu dinlerken, belki anlamsız egolarınızın başını okşayıp sözde ehlileştirirken kendime daha farklı bi şarkı armağan ediyorum ..
selametle ..
11 Mayıs 2012 Cuma
emekli
ben emekli olmak istiyorum .
evet .. düşündüm taşındım .. en güzel bana bunun yakışacağına karar verdim ..
bi çok negatif yanı olduğunu düşünsene bi çok insan aslında dünya kadar olan pozitifi de kaçırıyolar sanki.. yada ben çok istekliyim bilmiyorum .
bi kere hayatta yaşayacağın bi çok şeyi yaşamış halletmişsin. derdini çekmiş , sıkıntını halletmiş , sevinçlerini de sonuna kadar görmüşsün .. peki bundan sonra ne mi kalıyo geriye? püri pak hayat .. kemiksiz et gibi hemde ..
mesela istediğin saatte kalkma özgürlüğün var elinde .. ve hatta geçmiş 40 - 45 yıl her sabah kargalara müteakıp uyandığın için daha da kıymetli senin bu geç uyumaların .. hayattan an çalar gibi hemde .. istediğin saatte istediğini yapıyosun sonra .. ister alışveriş yapıyosun akşama kadar, ister balkonda çene çalıyosun misafirlerinle .. olmadı gene uyuyosun , spor yapıyosun .. kendine eğiliyosun sonra .. belki 50 yıldır seni taşıyan vücudunu daha iyi tanıyıp , onun ferahı için yiyip içmeye başlıyosun .. eskiden duymadığın alarmlarını şimdi daha net duyabiliyosun ..
tüm zamanlar senin olduğu için kişisel gelişimin ve hobilerin için yeterli bi ömrün var .. ister dikiş kursuna gidiyosun , ister sabahlara kadar kitap okuyosun ..
en güzeli de , dedim ya keşken kalmamış ,, zaten yapmışsın herşeyi .. üstünde varolmanın dayanılmaz hafifliği ..
evet .. düşündüm taşındım .. en güzel bana bunun yakışacağına karar verdim ..
bi kere hayatta yaşayacağın bi çok şeyi yaşamış halletmişsin. derdini çekmiş , sıkıntını halletmiş , sevinçlerini de sonuna kadar görmüşsün .. peki bundan sonra ne mi kalıyo geriye? püri pak hayat .. kemiksiz et gibi hemde ..
mesela istediğin saatte kalkma özgürlüğün var elinde .. ve hatta geçmiş 40 - 45 yıl her sabah kargalara müteakıp uyandığın için daha da kıymetli senin bu geç uyumaların .. hayattan an çalar gibi hemde .. istediğin saatte istediğini yapıyosun sonra .. ister alışveriş yapıyosun akşama kadar, ister balkonda çene çalıyosun misafirlerinle .. olmadı gene uyuyosun , spor yapıyosun .. kendine eğiliyosun sonra .. belki 50 yıldır seni taşıyan vücudunu daha iyi tanıyıp , onun ferahı için yiyip içmeye başlıyosun .. eskiden duymadığın alarmlarını şimdi daha net duyabiliyosun ..
tüm zamanlar senin olduğu için kişisel gelişimin ve hobilerin için yeterli bi ömrün var .. ister dikiş kursuna gidiyosun , ister sabahlara kadar kitap okuyosun ..
en güzeli de , dedim ya keşken kalmamış ,, zaten yapmışsın herşeyi .. üstünde varolmanın dayanılmaz hafifliği ..
9 Mayıs 2012 Çarşamba
aydaki adam
ve tuhaf insanlar .. herşeye kulp bulmaya meraklı ve kendini hep haklı gören insanlar ..
benim rengim mavi ayy çok hassasım , ben çok asabiyim bağırır çağırırım , ben ak'ım kara dokunur , ben buyum ben şuyum diye kendini pek çok önemseyen insanlar .. çok sıkıcısınız ..
ırkçı gibi geliyo bana sürekli kendine kulp bulan insan .. fazlaca bencil olduğunu söylemeye zaten hacet yok .. ben şöyleyim derken , karşıdakide aa bende derken oluşan anlamsız yakınlığı hala yaşayan insanların olması zeka seviyemizin tahlili anlamında zaten üzücü .. malzeme belli zira .. fazla bişey beklemenin anlamı yok .. senin karakterindeki herhangi bi artı veya eksi benim çevremde mevcuttur, senin çekme yapan fıtığın illa vardır bi başkasında .. yani , ne sen fazla özelsin , ne ben fazla sıradan ..
tek derdi evdeki hasta kuşum olmuş , ders çalışayım , para kazanayım ama iyi de bir insan olayım .. aman kırıp dökmeyeyim diye çabalayan zatı şahanem .. ne kendim mutlu olmuşum ne de kimseyi mutlu edebilmişim .. bak buda döngü aslında .. gene sen böylesin ben şöyleyim safsatası .. diyorum altı üstü insan .. bekleme aya çıkmasını .. herkes bi yuri gagarin olamaz ..
bi tahlil daha .. insanın geçmiş korkuları hep gelirmiş ardından sinsi sinsi .. korktuğun hep gelip seni en hassas zamanda bulurmuş sonra .. sen kesseler acımaz derken , kıymık canını acıtırmış bi başkasının .. ve sen anca kızarmışsın kendine canının kıymetini bi türlü bilemediğin için ..
artık diyorum .. iyi olsun herşey .. sıradan olmasın insan evladı ,, misal şaşırtsın ..
şarkı
benim rengim mavi ayy çok hassasım , ben çok asabiyim bağırır çağırırım , ben ak'ım kara dokunur , ben buyum ben şuyum diye kendini pek çok önemseyen insanlar .. çok sıkıcısınız ..
ırkçı gibi geliyo bana sürekli kendine kulp bulan insan .. fazlaca bencil olduğunu söylemeye zaten hacet yok .. ben şöyleyim derken , karşıdakide aa bende derken oluşan anlamsız yakınlığı hala yaşayan insanların olması zeka seviyemizin tahlili anlamında zaten üzücü .. malzeme belli zira .. fazla bişey beklemenin anlamı yok .. senin karakterindeki herhangi bi artı veya eksi benim çevremde mevcuttur, senin çekme yapan fıtığın illa vardır bi başkasında .. yani , ne sen fazla özelsin , ne ben fazla sıradan ..
tek derdi evdeki hasta kuşum olmuş , ders çalışayım , para kazanayım ama iyi de bir insan olayım .. aman kırıp dökmeyeyim diye çabalayan zatı şahanem .. ne kendim mutlu olmuşum ne de kimseyi mutlu edebilmişim .. bak buda döngü aslında .. gene sen böylesin ben şöyleyim safsatası .. diyorum altı üstü insan .. bekleme aya çıkmasını .. herkes bi yuri gagarin olamaz ..
bi tahlil daha .. insanın geçmiş korkuları hep gelirmiş ardından sinsi sinsi .. korktuğun hep gelip seni en hassas zamanda bulurmuş sonra .. sen kesseler acımaz derken , kıymık canını acıtırmış bi başkasının .. ve sen anca kızarmışsın kendine canının kıymetini bi türlü bilemediğin için ..
artık diyorum .. iyi olsun herşey .. sıradan olmasın insan evladı ,, misal şaşırtsın ..
şarkı
25 Nisan 2012 Çarşamba
sessss
çok fazla ses var .. ses .. ne enteresan kelime ,, yansıma sözcük zannederim .. ssss ss seesss ..
içimde ve dışımda çok fazla ses var .. hiç susmuyo içimdeki minik canavarlar .. (ay ne sevimli betimledim) dışımdakiler .. onlar hiç sevimli değil .. minikte değil.. fare gibiler .. önce uyuşturup beynimi sonra istikrarlı bir yavaşlıkla ama emin adımlarla ilerliyorlar .. üstümde anlamsız varsaydığım bir rehavet .. mutsuzluğun verdiği uyuşma hali .. sonra tüm zamanlar geç ..
tam değil hiç bişey .. sevinçler zaten eksik , hüzünler beklemede .. ne tuhaf insanın kişisel kontrolü , ama demişti bana gittiğim yaşam koçu.. bu kadar kasma , bastırma duygularını diye , kanser olursun dedi ,, olmayan hastalığıma içlendim ben de yapamadım aksini .. öğrenmedim çünkü ,, öğretmedim kendime . alıştırmadım belkide .. hep korktum duyguların fazlasından. hep bi kontrol gereksinimi bünyemde .. bi erteleme .. nazımın dediği gibi ,, en güzel günler henüz görülmemiş olanlar ..
ya ağladım ince ince ya sustum tümden .. benimsedim karakterime en ters durumu.. beklemeyi .. içimde kuş olup uçma isteği , bi ayağım deniz seviyesinde .. karşımda havuzda banyo yapan martılar.. bide duyduğum en kötü haber .. bebekler ölmemeli .. bu en ağır ses .. bebekler ölmemeli .. madem doğuyolar , bu kadar çabuk ölmemeliler .. annesi var onun , en eski dostu ,, 9 aylık derin mazi .. napıcak o toprak onunla? böceklere kaç gün yem olacak? bu kadar mı susadı can'a toprak? benim düşünmeye tahammül edemediğim acıları insanlar yaşamamalı .. sabır bazen gelmiyo hemen çağırınca .. çok çok çağırıyorum bebeğin ailesi için onu .. ince ve derinden .. umarım çabuk gelir ,, gelmez ama , böyle büyük bi acıya sen olsan gelir misin zırt diye ?
ve ben .. bazen büyük mutluluklar istiyorum , tahayyül dahi edemediğim anlarda ..
içimde ve dışımda çok fazla ses var .. hiç susmuyo içimdeki minik canavarlar .. (ay ne sevimli betimledim) dışımdakiler .. onlar hiç sevimli değil .. minikte değil.. fare gibiler .. önce uyuşturup beynimi sonra istikrarlı bir yavaşlıkla ama emin adımlarla ilerliyorlar .. üstümde anlamsız varsaydığım bir rehavet .. mutsuzluğun verdiği uyuşma hali .. sonra tüm zamanlar geç ..
tam değil hiç bişey .. sevinçler zaten eksik , hüzünler beklemede .. ne tuhaf insanın kişisel kontrolü , ama demişti bana gittiğim yaşam koçu.. bu kadar kasma , bastırma duygularını diye , kanser olursun dedi ,, olmayan hastalığıma içlendim ben de yapamadım aksini .. öğrenmedim çünkü ,, öğretmedim kendime . alıştırmadım belkide .. hep korktum duyguların fazlasından. hep bi kontrol gereksinimi bünyemde .. bi erteleme .. nazımın dediği gibi ,, en güzel günler henüz görülmemiş olanlar ..
ya ağladım ince ince ya sustum tümden .. benimsedim karakterime en ters durumu.. beklemeyi .. içimde kuş olup uçma isteği , bi ayağım deniz seviyesinde .. karşımda havuzda banyo yapan martılar.. bide duyduğum en kötü haber .. bebekler ölmemeli .. bu en ağır ses .. bebekler ölmemeli .. madem doğuyolar , bu kadar çabuk ölmemeliler .. annesi var onun , en eski dostu ,, 9 aylık derin mazi .. napıcak o toprak onunla? böceklere kaç gün yem olacak? bu kadar mı susadı can'a toprak? benim düşünmeye tahammül edemediğim acıları insanlar yaşamamalı .. sabır bazen gelmiyo hemen çağırınca .. çok çok çağırıyorum bebeğin ailesi için onu .. ince ve derinden .. umarım çabuk gelir ,, gelmez ama , böyle büyük bi acıya sen olsan gelir misin zırt diye ?
ve ben .. bazen büyük mutluluklar istiyorum , tahayyül dahi edemediğim anlarda ..
18 Nisan 2012 Çarşamba
yani
bazen düşünmem gerekmeyen bi iş yaptığım için mutlu oluyorum ..
herşeye daha çok zaman kalıyo böylece .. mesela ağzıma dolanan şarkıyı .. günüme bu kadar uyan şarkıyı akşama kadar söyleyip üstüne hikayeler yapıştırabiliyorum ..
lanet, mutsuz bi kelimedir ..
17 Nisan 2012 Salı
wish i were a fish
ben bazen susuyorum .. üzülüyorum ve susuyorum ..
keşke balık olsam ,, o zaman ne susmam ne mutsuzluğum sorgulanır ,, epi topu bi bilim adamı gelip ıslık çalabildiğimi bulur .. keşke balık olsam .. ozaman göç falan ederim ..
keşke balık olsam .. birinin tabağında unutulup kaybolsam..
şarkı
14 Nisan 2012 Cumartesi
Falci margaret
En mutlu gunlerim olabilirdi veya tek biri kafi idi en olmaya.. Zaten cokuna da gerek yoktu bi insanin hayatinda bi cok mutlu gun olabilirdi ama enn ennn bi tane olmaliydi , bende onu gelecek 50 yillik hayatimdaki olasi mutluluklarindan birini secip bellemistim.. Bu ara olsa iyiydi mesela..
Olmadi.. Goz kapaklarimun alti yandi, kirpiklerim agridi.. Sonra uyudum.. Fal baktirdim ruyamda.. Margaret thatcher olan falci bana " yerin cekim, suyun kaldirma kuvveti var " dedi.. Ne bogularak olebiliyorum .. Ne de mutluluktan havaya ucabiliyorum yani..
Hayat dimi ..
bak bu da şarkı ..
Olmadi.. Goz kapaklarimun alti yandi, kirpiklerim agridi.. Sonra uyudum.. Fal baktirdim ruyamda.. Margaret thatcher olan falci bana " yerin cekim, suyun kaldirma kuvveti var " dedi.. Ne bogularak olebiliyorum .. Ne de mutluluktan havaya ucabiliyorum yani..
Hayat dimi ..
bak bu da şarkı ..
3 Nisan 2012 Salı
Karpuz Kabuğuna Yazılar Yazmak: Tesirsiz Parçalar 116..
küf
sıkıldım .. (sıradan bir titeem girişi)
bu sefer pik yaptı mutsuzluğum.. hayatımın gelecek zaman ve dilek kiplerine ve gizli özne ve zaman zarflarına takılıp kalmasından midem bunaldı .. hani dünya dönüyo ya düzenli bi şekilde .. işte o artık benim başımı döndürüyo ..ben artık şimdiki zamanlarda cümleler barındırmak istiyorum hayatımda .. beklemek ve azmetmek ve sabretmek kafi .. ben artık sevinç naraları atmak ,, içip içip mutluluktan şakımak istiyorum .. ve ben ne zaman böyle desem hep daha kötüsü geliyor hayatıma .. bunun yeterince beter olmadığını ben daha beter bir sıkıntıyla belgeliyorum ..
ve kendimi hiç olmamış kadar yalnız ve ıssız hissediyorum .. kimsem yok .. yanımda yakınımda ucumda bucağımda .. sanki maskemin içi ölmüş .. kimse bilmemiş .. herşey küf .. ve ben küf kokuyorum ,, ne çiçek ne bahar .. ne de zerre huzur .. ben küf kokmuşum .. ölmüşüm de görmemişler gibi .. koltukta öylece unutmuşlar gibi .. ve ben .. deliremiyorum .. çok istiyorum ama deliremiyorum ..
ben artık pasifize olmuş bir hayat sürmek istemiyorum .. dilek kipleriyle bezenmiş hayatımı istiyorum ve hatta arzuladığım ve urganlarla çektiğim elde edilememiş hayatım için göz yaşları döküyorum ..
ben çok bunaldım .. ve bu benim hayatım .. bırakın en çok ben üzüleyim ve endişeleneyim ..
buda blogla eş zamanlı message box'ıma düşen güzel şarkı .. şimdi siktiringidin bileklerinizi mi kesceksiniz napcaksınız ..
bu sefer pik yaptı mutsuzluğum.. hayatımın gelecek zaman ve dilek kiplerine ve gizli özne ve zaman zarflarına takılıp kalmasından midem bunaldı .. hani dünya dönüyo ya düzenli bi şekilde .. işte o artık benim başımı döndürüyo ..ben artık şimdiki zamanlarda cümleler barındırmak istiyorum hayatımda .. beklemek ve azmetmek ve sabretmek kafi .. ben artık sevinç naraları atmak ,, içip içip mutluluktan şakımak istiyorum .. ve ben ne zaman böyle desem hep daha kötüsü geliyor hayatıma .. bunun yeterince beter olmadığını ben daha beter bir sıkıntıyla belgeliyorum ..
ve kendimi hiç olmamış kadar yalnız ve ıssız hissediyorum .. kimsem yok .. yanımda yakınımda ucumda bucağımda .. sanki maskemin içi ölmüş .. kimse bilmemiş .. herşey küf .. ve ben küf kokuyorum ,, ne çiçek ne bahar .. ne de zerre huzur .. ben küf kokmuşum .. ölmüşüm de görmemişler gibi .. koltukta öylece unutmuşlar gibi .. ve ben .. deliremiyorum .. çok istiyorum ama deliremiyorum ..
ben artık pasifize olmuş bir hayat sürmek istemiyorum .. dilek kipleriyle bezenmiş hayatımı istiyorum ve hatta arzuladığım ve urganlarla çektiğim elde edilememiş hayatım için göz yaşları döküyorum ..
ben çok bunaldım .. ve bu benim hayatım .. bırakın en çok ben üzüleyim ve endişeleneyim ..
buda blogla eş zamanlı message box'ıma düşen güzel şarkı .. şimdi siktiringidin bileklerinizi mi kesceksiniz napcaksınız ..
1 Nisan 2012 Pazar
yuh sana skati
mesela skati gelse .. ışınliim ablaaa dese .. ışınla lan derim .. ışınla beni .. hemde derhal skati! beni şu içinde bulunduğum durumun tam tersine ışınla , gerekirse 50 yıl ileri at ama ışınla.. yanıma almak istediğim de 3 şey falan değil .. annemgil gelsin bide sevgilim .. ondan sonra mutlu mesut ölelim orda , sakın geri getirme beni , yemin olsun dağıırım ağzını burnunu .. ha ne olmuyo mu öyle.. o zaman siktrgit skati! sen de git , beni benimle bırak ,, rahat bırak beni .. ben sıçtım sen sıvama .. onu da itinayla yaparım ben "best loser ever" olarak ..
küfretmek istiyorum sana skati ,, şu yaşadıklarımın toplamının nezdinde sana küfürler saymak istiyorum .. seni öldürebilirim bile skati ,, neden hala gelip beni ışınlamadın diye .. neden bunca şeyi görürken hala yaymış götünü oturuyosun diye .. çok sinirliyim skati , bildiğin gibi değil .. en çokta kendime ..
neyse .. konuşmak istemiyorum seninle bunları ,, zaten bişey değişmiyo konuşunca pek biliyorum ..
tek temennim 1 nisan havasının geçmesi.. ve bi tane de olsa maç bitmeden gol atabilmek skati .. hani o kale varya ,, sen olursun inşallah ..
30 Mart 2012 Cuma
kelimeler albayım ..
neden yazmıyorsun diyene, anlatacak bir şeyim kalmadı diyen bilgenin huzuru çöksün istiyorum üstüme .. bazen yazmıyorum ya hani .. bitiveriyo diyceklerim ..
aslında umudu kesiyorum insanlardan .. hiç bir yüzde görmüyorum kelimelerin naifliğini .. veya hiç bir ten vermiyor bana ılık bi ezgi hassasiyetini .. dokunamıyo kimse ruhuma ,, ve aslında kimse toplamaya yeltenmiyo kalbimin kırılan parçalarını .. ve ben farkediyorum .. kelimeler bazı anlamlara gelmiyor .. canım acıyo .. en çokta insan yüzünden ..
kolum kalkmıyo .. o kadar bitkinim ki .. ne savaşacak , ne beklentiye girecek enerjim kaldı .. soluklanmadan devam ediyorum koşmaya rotamı bilmeden , ağzımda demir tadı , boğazım , ciğerlerim yanıyo ..
şiir
aslında umudu kesiyorum insanlardan .. hiç bir yüzde görmüyorum kelimelerin naifliğini .. veya hiç bir ten vermiyor bana ılık bi ezgi hassasiyetini .. dokunamıyo kimse ruhuma ,, ve aslında kimse toplamaya yeltenmiyo kalbimin kırılan parçalarını .. ve ben farkediyorum .. kelimeler bazı anlamlara gelmiyor .. canım acıyo .. en çokta insan yüzünden ..
kolum kalkmıyo .. o kadar bitkinim ki .. ne savaşacak , ne beklentiye girecek enerjim kaldı .. soluklanmadan devam ediyorum koşmaya rotamı bilmeden , ağzımda demir tadı , boğazım , ciğerlerim yanıyo ..
şiir
nohut vs
ben bunları hakedicek ne yaptım dedi bi kız telefonda konuştuğuna ..bide uzun ah çekti .. ben geçtim yanından gittim. düşündüm sonra acaba ne yapmış olabilir ki diye bana neyse ..
sonra üstünden takribi 3 saat geçti .. bende kıza benzer hissiyatlara kapıldım , ama onun kadar basit bi cümle kurmadım .. zira yakışmazdı bana dizlerinin üstüne çöküp kafamı yukarı kaldırıp tülermiş saçlarımı yolarmış gibi cümleler kurmak .. ben daha ziyade aldığım ama kullanamadığım eğitimimin gerektirdiği gibi yaklaştım olaya ..
hımm dedim .. nası bişey yapsamda iyi olsa bu ?! hımm .. bu ara sıkıntım büyük olduğu ve uzun cümlelerle ifadesi makbul olduğu için uzun cümleler kuruyorum , ama cümle kuruş hızımı artırdım, hızlı konuşuyorum ve karşımdaki pek bişey anlamıyo.. böylece hem ben anlatmış ve rahatlamış oluyorum , hem o anlamayıp salak oluyo .. neyse .. dedim ben öyle .. akabinde bi arkadaşımın söyledikleri çınladı .. "sen hep olması çok zor ve hatta imkansız şeyler istiyosun titeem" sanırım bu duyduğum en ağır cümleydi .. benim hiç bi işim kolay olmadı ki .. bak bilfiil yaşıyorum işte .. ama yaşıyorum .. sakın dedim .. sen bunu dersen benim tüm metabolizmam çöker .. cümleleri kurduktan sonra gene düşündüm . ben hep zor olanı yapmışım .. en çok erkeklerin göç ettiği bi ülkede bi başıma göçmüşüm azınlık olarak ..
hem çok mu şeyki mucize beklemek ? nihayetinde olmuş vaktinde .. gene de olabilir .. ayrıca mucizeye bakış açısına bağlı yaklaşımlarda .. misal benim için değil .. mucize falan yok, herşey ihtimal dahilinde yani .. bi kaplumbağa uçabilir veya bi deniz kızı kolonisi birden marmarada belirebilir.. beyaz atlı prensler 4 nala prenses bulmaya gelebilir , bi fasülye sırığı bizi göğün tepesine davet edebilir ..
--dinle--aslında ne var bilio musun? herkes inanıyo böyle şeylere .. sadece olmama ihtimalini yüksek görüp umutlarının kırılmasından çekinip inanmıyo gibi yapıyolar .. yalan söylüyolar kendilerine .. ne dram ..
o değilde .. ben aslında nadasa kalmak istiyorum şöyle yaya yaya .. ama ne mümkün .. dinleneyim diye nohut ekiyorum topraklarıma ..
ve ben artık o kadar hassasım ki .. hassas olamıyorum bazen .. bazı şeylere .. ve hatta birçok şeye gereken tepkiyi veremiyorum .. baktım da .. tepkilerimi de kaybetmişim .. masumiyetimizi kaybediyoruz günbegün .. canımız yanıyo .. ama ben .. o kadar duymuyorum ki kendimi .. korkuyorum kurmaktan o kızın yol ortasında rahat rahat kurduğu cümlelerden ..
ama yok .. istediği gibi gelsin hayat .. ipe dizip koyarım yerine .. 10 erkek telefoncunun yapamadığını yaptım ben az önce .. i phone sim kilidini kırdım .. hem de tek bi numarayı silmeden .. sırtım yere gelmez benim .. ve ben mühendisim .. bunu hiç bi kendini bilmez yöneticinin anlamsız egosu değiştiremeyecek ..
dinle..
sonra üstünden takribi 3 saat geçti .. bende kıza benzer hissiyatlara kapıldım , ama onun kadar basit bi cümle kurmadım .. zira yakışmazdı bana dizlerinin üstüne çöküp kafamı yukarı kaldırıp tülermiş saçlarımı yolarmış gibi cümleler kurmak .. ben daha ziyade aldığım ama kullanamadığım eğitimimin gerektirdiği gibi yaklaştım olaya ..
hımm dedim .. nası bişey yapsamda iyi olsa bu ?! hımm .. bu ara sıkıntım büyük olduğu ve uzun cümlelerle ifadesi makbul olduğu için uzun cümleler kuruyorum , ama cümle kuruş hızımı artırdım, hızlı konuşuyorum ve karşımdaki pek bişey anlamıyo.. böylece hem ben anlatmış ve rahatlamış oluyorum , hem o anlamayıp salak oluyo .. neyse .. dedim ben öyle .. akabinde bi arkadaşımın söyledikleri çınladı .. "sen hep olması çok zor ve hatta imkansız şeyler istiyosun titeem" sanırım bu duyduğum en ağır cümleydi .. benim hiç bi işim kolay olmadı ki .. bak bilfiil yaşıyorum işte .. ama yaşıyorum .. sakın dedim .. sen bunu dersen benim tüm metabolizmam çöker .. cümleleri kurduktan sonra gene düşündüm . ben hep zor olanı yapmışım .. en çok erkeklerin göç ettiği bi ülkede bi başıma göçmüşüm azınlık olarak ..
hem çok mu şeyki mucize beklemek ? nihayetinde olmuş vaktinde .. gene de olabilir .. ayrıca mucizeye bakış açısına bağlı yaklaşımlarda .. misal benim için değil .. mucize falan yok, herşey ihtimal dahilinde yani .. bi kaplumbağa uçabilir veya bi deniz kızı kolonisi birden marmarada belirebilir.. beyaz atlı prensler 4 nala prenses bulmaya gelebilir , bi fasülye sırığı bizi göğün tepesine davet edebilir ..
--dinle--aslında ne var bilio musun? herkes inanıyo böyle şeylere .. sadece olmama ihtimalini yüksek görüp umutlarının kırılmasından çekinip inanmıyo gibi yapıyolar .. yalan söylüyolar kendilerine .. ne dram ..
o değilde .. ben aslında nadasa kalmak istiyorum şöyle yaya yaya .. ama ne mümkün .. dinleneyim diye nohut ekiyorum topraklarıma ..
ve ben artık o kadar hassasım ki .. hassas olamıyorum bazen .. bazı şeylere .. ve hatta birçok şeye gereken tepkiyi veremiyorum .. baktım da .. tepkilerimi de kaybetmişim .. masumiyetimizi kaybediyoruz günbegün .. canımız yanıyo .. ama ben .. o kadar duymuyorum ki kendimi .. korkuyorum kurmaktan o kızın yol ortasında rahat rahat kurduğu cümlelerden ..
ama yok .. istediği gibi gelsin hayat .. ipe dizip koyarım yerine .. 10 erkek telefoncunun yapamadığını yaptım ben az önce .. i phone sim kilidini kırdım .. hem de tek bi numarayı silmeden .. sırtım yere gelmez benim .. ve ben mühendisim .. bunu hiç bi kendini bilmez yöneticinin anlamsız egosu değiştiremeyecek ..
dinle..
16 Mart 2012 Cuma
pipili deli
bazen diyorum ; acaba pipim olsa hayat daha kolay olur muydu? pipisi olan insanlar daha güçlü ve dirayetli olabiliyo ya .. hani erkekler ağlamaz falan .. ama kızlarda öyle bişey yok .. ota boka ağlar. hatta her fırsatta her köşe başında ağlar .. evet bence bi pipi çözerdi bu işi .. hem tüm süper kahramanların da var pipisi .. demek ki iyi bişey pipi. ne biliim .. çıkış yolları arıyorum kendime , alternatifler üretiyorum.
ama ozman elbiselerimi giymezdim .. hep pantolon nereye kadar .. çokta sıkıcı , moda diye bişey yok , aynı pantolonun bi mavisi bi siyahı .. bi taşlanmışı, bi düzü .. Hem sevgilim de benim sevgilim olmazdi gider kendine cirkin, sasi, koca gotlu bi kiz bulurdu .. Benimde en cok kankam olurdu .. Cok kizardim o zaman.. Sevgilimi dover kizi muhtemelen oldururdum.. Yada kiz benim ustume oturup beni ezerdi emin degilim.. Himm .. Olmadi boylede..
yok .. iyi böyle sanki , sırf eteklerimi giymek için bile kız olarak kalabilirim.
o azman delireyim ben iyisimi ..
dünyayı götüme takmam valla .. çokta pipimde derim .. bak gene pipi .. küfre bile lazım pipi.. onsuz küfrün bile geçersiz .. ortaokulda bi çocuğa küfrettimdi ,, pipin yok ki senin nası yapcan dediydi . ilk o zaman farkettimdi küfürlerin bile cinsi olduğunu .. ne garip ..
yok yok .. delilik candır .. otobanın kenarında -5 derecede ve kar yağarken başka nasıl kuş olup uçabilirim ki .. veya elimde sopa akşama kadar nası kedileri kovalarım yada insanları .. iyisi mi insanları .. hem delirirsem üzülmemde .. üzenleri görüp sinirlenmemde .. en yakınım da canımı yakmaz , gidip saçlarına sarıldığımda da bişey diyemez.. deliyim ya korkar hem .. delirirsem hayallerim olmaz, hayallerimin terminsiz kalışı canımı yakmaz,
her soruya verilcek cevabım , her insanı karşılayacak maskem olur o zaman .. zaten o zaman insan olmaz.. kah kuş olur dala konarım, kah bukalemun olur öööyle yatarım .. kimsede bişey demez , desede duymam oh mis ..
bunun aslında delirenlerle ve pipililerle alakası yok ama izledim , çok sevdim .. sizle değil ama benimle alakası var .. efendi olun izleyin , feyz alın.. yoksa sizi sopayla kovalarım.
ve bazen .. sonuca varmak için değil .. sadece denedim diyebilmek için yaşamak lazım diye düşünüyorum .. ben şahsen öyle yapıyorum .. sonra pipisiz bi aklı baki gibi davranıyorum ..
13 Mart 2012 Salı
-se -sa
bazen en güzel ses .. mutfakta kahvaltıya portakal sıkan babamın çıkardığı tıkırtı sesiymiş ..
ve hayaller .. kurmayın sevgili dostlarım.. hayal kurmayın.. su aksın yolunu bulsun ama siz beklentiye girmeyin .. her günü süpriz gibi yaşamak ne hoş olurmuş ..
en çok kapitalist sistemde "entellektüel sermaye" olmak istedim.. onu da beceremiyorum. çok üzülüyorum ben .. üzülmekten bitap düşüyorum. gözyaşlarım sel oluyo .. içimdeki göller akarsuya koşuyo .. karadeniz gibi her mevsim yağışlı gözlerim , bi akdeniz sefahatı istedim..
madem karadenizim ,, yüksek yamaçlarından kendimi portakal sularına bırakıp intihar ederim.
ya gidersem? 8 kutu terafluyla seni de yanımda götürürüm. keşke gitsem .. gitsek .. güneşin batışına red kit gibi sürsek atlarımızı ağzımızda buzlandırılmış sigaralarla.. tamam bitti diyerek yeni bir sağ sayfası açsak .. kalem izleri geçmemiş .. keşke artık hayatımız gölgede güneşlenirken gelen deniz kokusu gibi huzur verse ve ben uykuya dalarken beynimi havalandırmaya çıkarsam .. her hücresine hava değse , topraklansa ve ertesi sabah 0km başlangıçlar yapsam ..
bulutlu duvar kağıtlarım olsa .. üstünde kuşlar .. uykuya dalsam .. kuş ben olsam ..
coldplay hep çalsa .. o hep orda olsa .. ruhuma suni teneffüs yapsa ..
ps: -se -sa geniş zamanda dilek istek kipidir.
ve hayaller .. kurmayın sevgili dostlarım.. hayal kurmayın.. su aksın yolunu bulsun ama siz beklentiye girmeyin .. her günü süpriz gibi yaşamak ne hoş olurmuş ..
en çok kapitalist sistemde "entellektüel sermaye" olmak istedim.. onu da beceremiyorum. çok üzülüyorum ben .. üzülmekten bitap düşüyorum. gözyaşlarım sel oluyo .. içimdeki göller akarsuya koşuyo .. karadeniz gibi her mevsim yağışlı gözlerim , bi akdeniz sefahatı istedim..
madem karadenizim ,, yüksek yamaçlarından kendimi portakal sularına bırakıp intihar ederim.
ya gidersem? 8 kutu terafluyla seni de yanımda götürürüm. keşke gitsem .. gitsek .. güneşin batışına red kit gibi sürsek atlarımızı ağzımızda buzlandırılmış sigaralarla.. tamam bitti diyerek yeni bir sağ sayfası açsak .. kalem izleri geçmemiş .. keşke artık hayatımız gölgede güneşlenirken gelen deniz kokusu gibi huzur verse ve ben uykuya dalarken beynimi havalandırmaya çıkarsam .. her hücresine hava değse , topraklansa ve ertesi sabah 0km başlangıçlar yapsam ..
bulutlu duvar kağıtlarım olsa .. üstünde kuşlar .. uykuya dalsam .. kuş ben olsam ..
coldplay hep çalsa .. o hep orda olsa .. ruhuma suni teneffüs yapsa ..
ps: -se -sa geniş zamanda dilek istek kipidir.
aaa kuş!
ama en çok .. en çok kendime üzülüyorum.
anlamsız isim ve sıfat tamlamalarına, bi o kadar yönünü kaybetmiş girişi , gelişmesi ve sonucu olmayan paragraflara maruz kaldığım için. herkesin inatla ve çırpınarak düşüncesini söylemesini mesela .. anlamıyorum. neden ki? neden paralıyorsun kendini anlatmaya ben sana sormamışken ? mesela neden uğraşıyorsun kanıtlamaya yaptığının doğruluğunu ? ben o ara seninle ilgilenmiyorum bile .. camdan dışarda uçan kuşun kanadındayım oysa ben .. bazen elektrik prizlerine bakıyorum , içimden edison'un dua okuyorum. yada düşünüyorum .. hani boşlukta ses asla yok olmuyor ya .. nasıl bir çevre kirliliği yarattığının farkında olup olmadığını .. sonra sana bakıp gülümsüyorum .. farkında olsan bu kadar saçmalamazsın ki ..
ha bide .. hani ben bazen susuyorum ya .. kafamı sallıyorum ya sana emme basma tulumba gibi .. işte o niye biliyo musun .. boşver ya .. bilsen ne değişecek ki ..
ben artık gideyim .. ziyade olsun diyip kalkmak istiyorum hayatımdan . şöööyle koca bi paftayı çevirmek istiyorum okudum artık bunu oh mis yenisi gelsin diyerek .. hani ben mutlu değilim ya artık bu değişsin istiyorum. ben artık mutlu olayım mesela bi değişiklik olsun , şaşırıp kalayım, elim ağzımı kapatmasın , olduğum yerde 20 dakika anlamsız hareketler yapayım , bi mutluluk ritüelini ateş dansıyla tamamlayayım istiyorum.
soktumun evrenine bünyemdeki tüm pozitif enerjiyi gönderdim, topraklanamayıp tüm negatiflerle kalakaldım. artık yaptığım yatırıma cevap versin bana kazandırsın istiyorum. en çokta bu bloğun bu mutsuz ergen bloğu yüzü değişsin ne bileyim yemek tarifi falan bloğu olsun istiyorum.
yaptırımım olmasa da çok ağır küfrederim altında kalırsın.
insan ol , adam ol .. 2 dakka sus huzur ver ..
su aksın yolunu bulsun istiyorum artık.
ps: ben en çok edison'un portakalda vitamin olduğu romantik dönemleri özlüyorum.
ps:şarkı
10 Mart 2012 Cumartesi
8 Mart 2012 Perşembe
8 Mart yazısı
bugün kadınlar günü ..
itilip kakılan , tecavüzü , tacizi ve ölümü dahi haklı sebeplere bağlanabilen bazen ekmeğini taşta dahi çıkarmasına izin verilmeyen, kendi cinsi tarafından dahi sevilmeyen, her daim 2. sınıf insan addedilen bi güruhun günü .. bugün bi çok insanın sadece göt - meme olarak gördüğü, insanların günü ..
ne garip .. kadınlar ghost buster gibi .. hep hayaletlerle savaşıyolar .. eski hayatların hayaletleriyle, bugünün kötü ihtimallerinin hayaletleriyle , iş hayatında var olamama korkusunun ve sosyal hayatta pasif kalacağım korkusunun gece uyutmayan hayaletleriyle , yapmak istediği milyonlarca hayalinin , kendini gerçekleyemeyeceğinin hayaletleriyle , varsa çocuğunun geleceğinin hayaletiyle ve daha onbirlerce hayaletle gününün her anı , her nefesinde savaşıp duruyo .. yetmiyo kabus oluyo , karabasan gibi çöküyo üstüne kadının ..
ipek saçlı , elma yanaklı , kiraz dudaklı pamuk prenses gidiyo .. geçeceği yolları tırnaklarıyla kazıyan , insanlara güveni ve inancı kalmayan , ıssızlaşan ve vahşileşen amazonlar oluyo gün be gün ..
topuklu ayakkabı giyemiyolar .. görüp iç geçiriyorlar vitrinlere anca .. çünkü uygun değil topuklular sürekli koşturdukları hayatın zeminine .. ve yine mini etekler .. elbiseleri ve ipek bluzleri de seviyolar .. her birinin dolabında onlarca güzel kıyafetler . ama her sabah erkek kostümlerini giyiyorlar üstlerine .. kaba-saba ve makasla fingirdeşmeden oluşan abalar ..
umut edilebilecek o kadar çok şey varken kelimeler kifayetsiz bugün .. bi şiir .. bi de şarkı .. hissiyatımın en güzel betimlemesi ..
"MESELA diyorum; bu gece bir DELİLİK yapsam..!
Bıraksam MUTFAKTA biriken bulaşıkları,
Çeksem arkamdan kapıyı,
KADIN başıma gitsem bir meyhaneyi dağıtsam..!
FONDA bir masa,
Arkada Sezen'in şarkıları çalsa;
Ben AĞLASAM...
Şişenin dibine dibine vursam..!
MESELA diyorum;
Sokaklardan bütün ERKEKLERİ kovsam,
Bu gecelik evlerinde otursalar..
Korkmadan dolaşsam bütün şehri,
Kimse DOKUNMASA bana,
Bir sandalda sabahlasam...!
Alabildiğince KADIN,
Alabildiğince ÖZGÜR olsam.
Küfür etsem ağız dolusu, utanmasam;
Şehre isyanımı haykırsam.
Kim bilir kaç kere satılmıştır, bu dünyanın ANASI...!
MESELA diyorum;
Bu gecede ben BABASINI satsam..! "
tüm canını dişine takıp hayata karşı dimdik olan kadınların günü kutlu olsun .. umarım daha az hayaletin olduğu bi dünyaya uyanırız yarın ..
itilip kakılan , tecavüzü , tacizi ve ölümü dahi haklı sebeplere bağlanabilen bazen ekmeğini taşta dahi çıkarmasına izin verilmeyen, kendi cinsi tarafından dahi sevilmeyen, her daim 2. sınıf insan addedilen bi güruhun günü .. bugün bi çok insanın sadece göt - meme olarak gördüğü, insanların günü ..
ne garip .. kadınlar ghost buster gibi .. hep hayaletlerle savaşıyolar .. eski hayatların hayaletleriyle, bugünün kötü ihtimallerinin hayaletleriyle , iş hayatında var olamama korkusunun ve sosyal hayatta pasif kalacağım korkusunun gece uyutmayan hayaletleriyle , yapmak istediği milyonlarca hayalinin , kendini gerçekleyemeyeceğinin hayaletleriyle , varsa çocuğunun geleceğinin hayaletiyle ve daha onbirlerce hayaletle gününün her anı , her nefesinde savaşıp duruyo .. yetmiyo kabus oluyo , karabasan gibi çöküyo üstüne kadının ..
ipek saçlı , elma yanaklı , kiraz dudaklı pamuk prenses gidiyo .. geçeceği yolları tırnaklarıyla kazıyan , insanlara güveni ve inancı kalmayan , ıssızlaşan ve vahşileşen amazonlar oluyo gün be gün ..
topuklu ayakkabı giyemiyolar .. görüp iç geçiriyorlar vitrinlere anca .. çünkü uygun değil topuklular sürekli koşturdukları hayatın zeminine .. ve yine mini etekler .. elbiseleri ve ipek bluzleri de seviyolar .. her birinin dolabında onlarca güzel kıyafetler . ama her sabah erkek kostümlerini giyiyorlar üstlerine .. kaba-saba ve makasla fingirdeşmeden oluşan abalar ..
umut edilebilecek o kadar çok şey varken kelimeler kifayetsiz bugün .. bi şiir .. bi de şarkı .. hissiyatımın en güzel betimlemesi ..
"MESELA diyorum; bu gece bir DELİLİK yapsam..!
Bıraksam MUTFAKTA biriken bulaşıkları,
Çeksem arkamdan kapıyı,
KADIN başıma gitsem bir meyhaneyi dağıtsam..!
FONDA bir masa,
Arkada Sezen'in şarkıları çalsa;
Ben AĞLASAM...
Şişenin dibine dibine vursam..!
MESELA diyorum;
Sokaklardan bütün ERKEKLERİ kovsam,
Bu gecelik evlerinde otursalar..
Korkmadan dolaşsam bütün şehri,
Kimse DOKUNMASA bana,
Bir sandalda sabahlasam...!
Alabildiğince KADIN,
Alabildiğince ÖZGÜR olsam.
Küfür etsem ağız dolusu, utanmasam;
Şehre isyanımı haykırsam.
Kim bilir kaç kere satılmıştır, bu dünyanın ANASI...!
MESELA diyorum;
Bu gecede ben BABASINI satsam..! "
tüm canını dişine takıp hayata karşı dimdik olan kadınların günü kutlu olsun .. umarım daha az hayaletin olduğu bi dünyaya uyanırız yarın ..
5 Mart 2012 Pazartesi
kelebek ..
--spam-- duygusallık kusuyorum --spam--
içimde kocaman bi boşluk .. göğsümde bi yumru .. bi acaip duygusallık .. böyle vazgeçmişlik gibi ama değil .. yeniden başlar gibi ama yarım .. ne mutluluğum tam olabildi , ne hüznüm .. bi suskunluk ki sorma .. ölü gibi .. ölür gibi .. ama oda değil..
tarkanın büyük göçlerdeki seksi sesi yankılanıyo kulağımda .. buğğğ kelebeğğğklerr .. 4 nesiiiilll göğğğç edeğğrleeğğrr .. varmak istediği yol uğruna canını hiçe sayan savaşçı kelebekler .. yolu gözü görmeyen , finisihin hayalini kuran hayalperest kelebekler .. ve sonunda sona ulaşan 4. nesil cesur kelebekler ..
gözlerimi dolduran, içimi ısıtan, ordan oraya koşturan, savaşan, vazgeçmeyen .. idolüm .. kardeşim .. aslına tam da ben olan kelebeğim .. minik koalam ..
gitti .. elime al buna yaz ve sana iyi gelsin diye bi defter bırakıp .. giderayak defteriyle ve nitelikli konuşmasıyla ağzıma sıçıp ,, ayna tutup ve kaçsam da kovalayıp .. senelerce cesur olmasını öğütlediğim .. bana cesaret dersi verdi.. ve beni onsuz bıraktı .. başka yakaların insanı olsakta .. 6 ayda bir köprünün üstünde buluşsakta .. bazen kendini kapatıp kaçsa da ve ben .. ve bazen konuşamasam da aynadaki aksim olan kelebekle .. bilmek yetiyordu köprünün ve denizin diğer tarafındaki varlığını .. bi saatti bana .. ağlasam yanımdaydı .. sarhoş olsamda ..
şimdi ıssız kaldım .. daha bi yalnız kaldım .. bide üşüdüm yokluğunun ilk gününde .. yazdım defterine de sayfalarca şikayet ettim .. anladım gidişini .. herşeyini .. ama yine de şikayet ettim .. arkasında çuval dolusu küfür de ettim ..
en çok diyemedim gitme diye .. ona kızdım .. ve hiç bi söz bozamadı bu asil gidişini .. daha çok küfrettim ..
ally geldi aklıma .. bide gidişi 5.sezonun sonunda .. asırlarca izledim.. her bölümünü yazdım oynadım kendi hayatımda da hiç bunu tahmin edemedim ..
neyse .. susuyorum ..
anlıyorum .. ama yine de sövüyorum çuvallar dolusu .. her sarhoş olduğumda ve ağladığımda da en önce ona sövücem ..
bide ona önce bunu , sonra bunu armağan ediyorum ..
öptüm , bye !
27 Şubat 2012 Pazartesi
okuma odası
ben aslında herşeyi ve herkesi bırakıp kitap okumak istiyorum .. ömrümün sonuna kadar .. ölene kadar ..
madam arthur bey'in zamanı olsun elimde ; bi de mephisto gibi odam .. ne insanlar sızabilsin içine ne onların hissiyatları kitaplara yazılanlar dışında .. ne ses olsun o odada , ne bir seda .. okumak için kitaplarım uzanmak için sevgilimin dizleri olsun .. başka da bi dünyalığım olmasın şu kocaman yerde .. bi annemleri özlediğimde çıkayım dışarı ..
mesela odaymış orası .. mesela kaleymiş koruyan beni kötü ve başarısız ve fake aktör ve aktrislerden .. mesela orda herşey olması gerektiği gibiymiş , kitapların yazdığı gibi .. ne kötü süprizler varmış , ne başka bişey .. 6km lik parkur gibiymiş hayat .. aralarda dinlenme yerleri , çeşmeler kana kana içmeye .. derin vadiler , kocaman göller .. ömür uzatan manzaralar ..
ben artık kimseyle konuşmak istemiyorum .. anlatmakta .. sadece sakinliğini istiyorum o odanın, huzurunu ..
ps: çaycımız çok iyi göründüğümü , canı sıkkın, mutsuz,uykusuz insanı yüzünden çok iyi anlayabildiğini ve artık insan sarrafı olduğunun 10 dakikalık brifingini verdi bana .. gurur duyuyorum sürekli istikbale bakan alnımla ve düşse dahi kendini kamufle eden burnumla ve seçtiğim maskelerimle ..
madam arthur bey'in zamanı olsun elimde ; bi de mephisto gibi odam .. ne insanlar sızabilsin içine ne onların hissiyatları kitaplara yazılanlar dışında .. ne ses olsun o odada , ne bir seda .. okumak için kitaplarım uzanmak için sevgilimin dizleri olsun .. başka da bi dünyalığım olmasın şu kocaman yerde .. bi annemleri özlediğimde çıkayım dışarı ..
mesela odaymış orası .. mesela kaleymiş koruyan beni kötü ve başarısız ve fake aktör ve aktrislerden .. mesela orda herşey olması gerektiği gibiymiş , kitapların yazdığı gibi .. ne kötü süprizler varmış , ne başka bişey .. 6km lik parkur gibiymiş hayat .. aralarda dinlenme yerleri , çeşmeler kana kana içmeye .. derin vadiler , kocaman göller .. ömür uzatan manzaralar ..
ben artık kimseyle konuşmak istemiyorum .. anlatmakta .. sadece sakinliğini istiyorum o odanın, huzurunu ..
ps: çaycımız çok iyi göründüğümü , canı sıkkın, mutsuz,uykusuz insanı yüzünden çok iyi anlayabildiğini ve artık insan sarrafı olduğunun 10 dakikalık brifingini verdi bana .. gurur duyuyorum sürekli istikbale bakan alnımla ve düşse dahi kendini kamufle eden burnumla ve seçtiğim maskelerimle ..
21 Şubat 2012 Salı
gala , dali ve diğerleri ..
sevgilim ..
sen ..
yemekten sonra içtiğim orta şekerli bol köpüklü kahvem.
en sıkıldığım anda mailbox'ıma düşen karikatürüm
oruçken yanmış boğazımdan akan buz gibi su
yağmurdaki şemsiyem, kardaki eldivenim
yatağımın başucundaki fener
kurumuş cildime değen tam yağlı krem
hem waffle, hem sufle hem tramisu hemde franbuazlı cheesecake
bol fıstıklı künefe
içli ve çiğ köfte
dinlemekten bıkmadığım tını
heyecanla ilk sayfasını açıp , kokusunu içime çektiğim yeni kitap
yıllarca izlemekten sıkılmadığım breakfast at tiffany's
asla doyamadığım sabah uykum
yazın öldüren sıcağında incecik içime esen yel
gezip görmek için çıldırdığım ülkeler, şehirler
içinde su kuşu olduğum deniz
dalına kıyamadığım çiçek
yemek pişirdiğim kediler
her sabah yediğim yoğurt
üstüme pelerin yaptığım battaniye
"Alf"
kırmızı
bağır çağır söylediğim türkü
gezdiğim dağ bayır
seyrine çıktığım sahil
hayalini kurduğum gelecek
kalbimi pır pır uçuran
abajurumdaki kelebek
panomdaki en güzel not
pelit
betrice'in gandhisi , gala'nın dalisi
dali'nin tablosundaki kelebek imgesi
zaman
nefes
haydarpaşa
özlem
korku
mutluluk
coşku
hüzün
herşeysin.. en kıymetlisin ..
iyi ki varsın .. nicelere ..
sen ..
yemekten sonra içtiğim orta şekerli bol köpüklü kahvem.
oruçken yanmış boğazımdan akan buz gibi su
yağmurdaki şemsiyem, kardaki eldivenim
yatağımın başucundaki fener
kurumuş cildime değen tam yağlı krem
hem waffle, hem sufle hem tramisu hemde franbuazlı cheesecake
bol fıstıklı künefe
içli ve çiğ köfte
dinlemekten bıkmadığım tını
heyecanla ilk sayfasını açıp , kokusunu içime çektiğim yeni kitap
yıllarca izlemekten sıkılmadığım breakfast at tiffany's
asla doyamadığım sabah uykum
yazın öldüren sıcağında incecik içime esen yel
gezip görmek için çıldırdığım ülkeler, şehirler
içinde su kuşu olduğum deniz
dalına kıyamadığım çiçek
yemek pişirdiğim kediler
her sabah yediğim yoğurt
üstüme pelerin yaptığım battaniye
"Alf"
kırmızı
bağır çağır söylediğim türkü
gezdiğim dağ bayır
seyrine çıktığım sahil
hayalini kurduğum gelecek
kalbimi pır pır uçuran
abajurumdaki kelebek
panomdaki en güzel not
pelit
betrice'in gandhisi , gala'nın dalisi
dali'nin tablosundaki kelebek imgesi
zaman
nefes
haydarpaşa
özlem
korku
mutluluk
coşku
hüzün
herşeysin.. en kıymetlisin ..
iyi ki varsın .. nicelere ..
15 Şubat 2012 Çarşamba
Karpuz Kabuğuna Yazılar Yazmak: Tesirsiz Parçalar 94-96..
Karpuz Kabuğuna Yazılar Yazmak: Tesirsiz Parçalar 94-96..:
Sen Aralığa duyarlısın kış dendi mi üşürsün
Ben panik yaparım hemen dünyayı yakmaya kalkarım
Bahar gelir sonra gidersin unutulur bütün girişimlerim
Sevgilim aslında iç çekmelerimiz bile yalan
Bir yalanın üstüne yatarken göz göre göre
Yalansız bir öpüşmeden daha soylu ne olabilir?
Görmezden gelirim dert değil daha epey var bahara
Tek sen üşüme sevgilim bütün karlar bana yağsın
Arka cebimde kanyak var iç bir yudum ısınırsın..
Sen Aralığa duyarlısın kış dendi mi üşürsün
Ben panik yaparım hemen dünyayı yakmaya kalkarım
Bahar gelir sonra gidersin unutulur bütün girişimlerim
Sevgilim aslında iç çekmelerimiz bile yalan
Bir yalanın üstüne yatarken göz göre göre
Yalansız bir öpüşmeden daha soylu ne olabilir?
Görmezden gelirim dert değil daha epey var bahara
Tek sen üşüme sevgilim bütün karlar bana yağsın
Arka cebimde kanyak var iç bir yudum ısınırsın..
ölümmüş ya
devasız bir hastalığa yakalanmışım . ince hastalık , öksürdüğünde kan gelenden . hem de en son raddesi farkedilmişim . tıp çaresiz ..
tam tekmil ciğerlerim ağzıma geliyor öksürürken boğazımdan ters peristaltik hareketle .. istikrarla.. midem özerkliğini ilan etti, tek başına ayakta kalma uğraşında,dışardan bişey kabullenmiyo bünyesine .. birden üşüme geliyordu önceleri .. şimdi ateş topu gibiyim .. kıpkırmızı .. karda yuvarlansam eritiyorum yolları , üfff! diyorum oda ısınıyo .. her uzvum ve organım ayrı hareket ediyor.. gördüğüm,duyduğum düşünce oluşturmadan eriyor .. beynim jöle kıvamında , dün kulak memesiydi , yarın sıvı .. sonra uçacak..
bazen aklıma geliyo ,, ağlıyorum .. sesimden ev arkadaşım korkuyo , bina yıkılır sanıyo üstümüze , peçete veriyo , su sonra .. uyuyorum üstümü örtüyo .. korkuyo ölümden .. ve hala hayalleri var..
biliyo musun kirpik diplerimin varlığını öğrendim . farkında mısın sen kirpiklerinin ve diplerinin? ehemmiyetinin? tuzlu su iyi gelmiyo onlara , ağrısı sabaha kadar uyutmayabiliyo .. valla .. doğru söylüyorum ,, benim canım kıymetli de değil .. bak duruyorum duvar gibi , yıkılacak apartmanımızın duvarları gibiyim .. bilsem de sonumu hala duruyorum dimdik kara kışa ..
ölmüşüm sonra .. otopsi yapmış , göğüs kafesimi açmışlar tam ortasından .. açarken kırmışlar tüm kemiklerimi .. sakınıp sakladığım kalbimi almışlar , içimi boşaltmışlar .. hissediyorum ben diyememişim . lal olmuşum sesim çıkmamış , canım acıdı .. neşterin ilk dokunmasından dökülene kadar içim .. kemiklerim .. hepsi kırıldı ..
sonra hep bu çalmış ..
tam tekmil ciğerlerim ağzıma geliyor öksürürken boğazımdan ters peristaltik hareketle .. istikrarla.. midem özerkliğini ilan etti, tek başına ayakta kalma uğraşında,dışardan bişey kabullenmiyo bünyesine .. birden üşüme geliyordu önceleri .. şimdi ateş topu gibiyim .. kıpkırmızı .. karda yuvarlansam eritiyorum yolları , üfff! diyorum oda ısınıyo .. her uzvum ve organım ayrı hareket ediyor.. gördüğüm,duyduğum düşünce oluşturmadan eriyor .. beynim jöle kıvamında , dün kulak memesiydi , yarın sıvı .. sonra uçacak..
bazen aklıma geliyo ,, ağlıyorum .. sesimden ev arkadaşım korkuyo , bina yıkılır sanıyo üstümüze , peçete veriyo , su sonra .. uyuyorum üstümü örtüyo .. korkuyo ölümden .. ve hala hayalleri var..
biliyo musun kirpik diplerimin varlığını öğrendim . farkında mısın sen kirpiklerinin ve diplerinin? ehemmiyetinin? tuzlu su iyi gelmiyo onlara , ağrısı sabaha kadar uyutmayabiliyo .. valla .. doğru söylüyorum ,, benim canım kıymetli de değil .. bak duruyorum duvar gibi , yıkılacak apartmanımızın duvarları gibiyim .. bilsem de sonumu hala duruyorum dimdik kara kışa ..
ölmüşüm sonra .. otopsi yapmış , göğüs kafesimi açmışlar tam ortasından .. açarken kırmışlar tüm kemiklerimi .. sakınıp sakladığım kalbimi almışlar , içimi boşaltmışlar .. hissediyorum ben diyememişim . lal olmuşum sesim çıkmamış , canım acıdı .. neşterin ilk dokunmasından dökülene kadar içim .. kemiklerim .. hepsi kırıldı ..
sonra hep bu çalmış ..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)